top of page
Yazarın fotoğrafıpitho blog

Böbrek Hastalıkları Kabusunuz Olmasın - Kedilerde Böbrek Sorunları

Kedilerde oldukça yaygın olan böbrek sorunlarını sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarıyla kronikleşmeden önleyebilmek ve hayatınızı paylaştığınız patili bireyin yaşam kalitesini yükseltmek mümkün.


Bugün sizinle öncelikle böbreklerin vücuttaki işlevlerini, sonrasında hangi faktörlerin varlığı ile sağlıklı yapısını kaybetmeye başladığını, böbreklerde oluşabilen hastalıkları, bunların belirtilerini ve en sonunda tedavi ve önlemenin temel yöntemlerini inceleyeceğiz.


Hazırsanız başlayalım.


Böbrek Nedir? Ne İşe Yarar?

Böbrekler;

  • Kanı süzen,

  • Çeşitli hormonları salgılayan (tansiyon dengesi ve kan yapımında görevli olan),

  • Vücuttaki atıkları idrar yoluyla dışarı atan organlardır.

  • Vücuttaki bazı minerallerle su dengesini sağlayan,



  • Bunun yanısıra böbrekler; D Vitamininin vücutta kullanılabilir hale getirilmesinin sağlanmasına, kandaki kalsiyum-fosfor oranının dengelenmesine, sağlıklı bir kemik yapısının varlığına yardımcıdır.

Böbrek Sorunları En Sık Hangi Kedilerde Görülür?

Kedilerde idrar yolu hastalığı genellikle

  • Aşırı kilolu,

  • Kuru gıda diyeti yiyen,

  • Gıdalarda aroma ve kimyasallara sık maruz kalan veya

  • Yeterli fiziksel aktivitede bulunmayan orta yaşlı kedilerde teşhis edilir.

Her yaştaki kedide görülebilse de 3 yaşının altındaki kedilerde böbrek hastalığı görülme oranı %10’dur.

  • Erkek kediler ayrıca, daha dar olan üretralarının tıkanma olasılığı daha yüksek olduğundan, idrar yolu hastalıklarına daha yatkındır.

  • Günlük rutinlerindeki ani değişiklikler dahi kedilerin strese girmesine neden olarakl idrar yolu hastalıklarına karşı daha savunmasız bırakabilir.

Böbrek hastalıklarına daha yatkın bazı kedi ırkları da vardır. Bu ırklar:

  • Habeş, Burmese (Burma), Maine Coon, Ragdoll, Mavi Rus Kedilerinde, Siyam ve İran olarak tespit edilmiştir.


Kedilerde En Sık Görülen Böbrek Sorunları Nelerdir?

1. İdrar yolu enfeksiyonları (üretrit) ve böbrek enfeksiyonları (piyelonefrit)
2. Böbrek Taşı
3. Akut böbrek yetmezliği
4. Kronik böbrek yetmezliği kedilerde en sık görülen böbrek hastalıklarıdır.

1. Kedilerde İdrar Yolu ve Böbrek Enfeksiyonları:

Kedilerde İdrar Yolu Enfeksiyonunun Nedenleri Nelerdir?

  • İdrardan toksin birikmesinden kaynaklanan üretral tıkaç

  • Mesane enfeksiyonu, iltihaplanma

  • İdrar yolunda yaralanma veya tümör

  • Doğuştan anormallikler

  • Duygusal veya çevresel stresörler kedilerde idrar yolu enfeksiyonlarının en sık görülen nedenlerindendir.

Kedilerde İdrar Yolu Enfeksiyonu Belirtileri Nelerdir?

  • İdrar yapamama, yaparken zorlanma

  • Mesane kontrolünün kaybı, uygunsuz ortamlarda idrara çıkmaya başlama

  • Küçük miktarlar için idrara çıkma

  • Normalden daha fazla idrara çıkma

  • İdrarda güçlü amonyak kokusu

  • Sert veya şişkin karın

  • Köpüklü veya kanlı idrar

  • Normalden daha fazla su içme

  • Genital bölgeyi aşırı yalama

  • Letarji (Halsizlik ve sürekli uyku)

  • Kusma

Kedilerde İdrar Yolu Enfeksiyonu Önemli Midir?

Herhangi bir mesane, böbrek veya idrar sorununun mümkün olduğunca erken tedavi edilmesi çok önemlidir.

Tedavideki gecikmeler, kedinizin idrar yolunun kısmen veya tamamen tıkanmasına neden olabilir.

Yukarıdaki belirtiler, hızla böbrek böbrek hastalıklarına veya mesanenin yırtılmasına yol açabilecek ciddi bir tıbbi sorunu gösteriyor olabilir.


Kedilerde İdrar Yolu Enfeksiyonu Nasıl Teşhis Edilir?

Kedilerimizin her şirinliği gözümüzün önündedir. Bu nedenle hareketlerindeki ve rutinlerindeki farklılıklar, aslında dikkatimizden kaçmasa da bazen bunları önemsemeyiz.

Ancak yukarıdaki belirtileri gördüğünüz noktada, yaşı ve cinsiyeti ne olursa olsun kedinizi veteriner hekiminize götürüp kontrol edilmesini sağlamakta gecikmemek gerekir.


Veteriner hekiminiz bu durumda hem elle muayene edecek hem de idrar tahlili yapacaktır. Duruma göre kan tahlili yapılması ya da radyografi de gerekebilir.


Kedilerde İdrar Yolu Enfeksiyonu Tedavisi

Kedinize hangi tedavinin uygulanacağını, kedinizin üriner semptomlarının altında yatan neden belirleyecektir, ancak çoğunlukla şunları içerir:

  • Kedinizin su tüketimini artırmak

  • Antioksidan ağırlıklı ve kimyasallardan uzak beslenme tarzı

  • İleri durumlarda semptomları hafifletmek için antibiyotikler veya ilaçlar

  • Modifiye diyet (Katkı maddelerinden olabildiğince arınmış antioksidan ve doğal gıdalarla desteklenmiş diyet)

  • Daha ileri durumlarda küçük taşların oluşmuş olması durumunda üretra yoluyla dışarı atılması

  • Daha ileri durumlarda, erkek kedilerde üretral blokları çıkarmak için idrar sondası veya ameliyatı.

2. Kedilerde Böbrek Taşı:

Kedilerde Böbrek Taşı Oluşumunun Nedenleri Nelerdir?

  • Enfeksiyona bağlı olarak

  • Yaşam tarzına bağlı olarak

  • Genetik yatkınlık nedeniyle

  • Yaşa bağlı olarak gelişebilir

Kedilerde Böbrek Kristali Çeşitleri Nelerdir?

A. Strüvit (Magnezyum Amonyum Fosfat) Kristalleri:

Kedi ve Köpeklerde en sık görülen taşlar bileşimini struvit kristallerinden oluşur. Struvit magnezyum, amonyum ve fosfat bileşiminden oluşan kristaldir.

PH’ı alkali olan idrarda oluşur.


B. Kalsiyum Oksalat Kristalleri:

İdrarda yüksek seviyede kalsiyum bulunmasıyla, asidik idrarda oluşur.

Doğru beslenme ve yaşam tarzının benimsenmemesi durumunda bu kristaller taşa dönüşebilmekte ve böbrek taşları oluşmaktadır.


Kedilerde Böbrek Taşının Belirtileri Nelerdir?

Kedilerle ilgili az bilinen bir gerçek vardır:

Bir kedinin herhangi bir hastalığı olduğunu fark ettiğinizde muhtemelen bir süredir zaten hastadır.

Kediler hastalıklarını ya da sorunlarını görmezden gelmede ve belli etmemekte ustadır ve bu konuda onları destekleyen güçlü bir yapıları vardır.


Küçük böbrek taşı olan kedilerin de hiçbir belirtisi olmayabilir. Böbrek taşları, ilgisiz nedenlerle çekilen karın röntgenlerinde “tesadüfi” olarak adlandırılan bir bulgu olarak ortaya çıkabilir.


Kedilerde böbrek taşları acı verici görünmediğine göre, onlar için neden endişelenelim?

Normal idrar akışına izin veren bir böbrek taşı, veteriner hekiminiz tarafından yakından takip edilir ancak tedavi edilemez. Sadece, aşağıda da belirteceğimiz beslenme ve yaşam tarzı değişikleri ile kontrol altına alınır.

Ancak böbrek taşları küçükken, tesadüfi olarak keşfedilmez ve yaşam tarzı düzenlenmezse taş büyür, küçük parçalar üreteri (her böbreği idrar kesesine bağlayan uzun dar tüp) yerleşebilir ve bu durum kedinizde semptomlar ortaya çıkmasına neden olur.

Bu semptomlar:
  • Ateş

  • Karın ağrısı (duruşundaki değişiklik ve daha yavaş nefes alıp verme ile belli eder)

  • Böbrek ağrısı (idrar yaparken zorlanma)

  • İdrarda kan (hematüri)

  • Değişen idrar üretimi (eskisinden daha sık olabileceği gibi daha az da olabilir)

  • Letarji (halsizlik ve sürekli uyku)

  • İştahsızlık (ani gelişmeye başlayan)

  • Kusma (tüy yumağı çıkarmak ya da çıkarmaya çalışmak için olabilecek kusmalar sizi endişelendirmesin)

  • Kilo kaybı (yeme durumunun gerektirdiğinden daha hızlı)

Kedilerde Böbrek Taşı Nasıl Teşhis Edilir?

  • Tam kan sayımı (CBC)

  • Elektrolitli kan kimyası — Böbrek hastalığı kanıtı ve taş oluşumu için risk faktörleri testi

  • İdrar tahlili— İdrar kalitesi böbrek hastalığını ve taş tipini tahmin etmeye yardımcı olabilecek bakteriyel enfeksiyonu veya kristalleri belirlemeye yardımcı olabilir.

  • İdrar kültürü— Bakteriyel enfeksiyonu ve en iyi antibiyotik seçimini /seçeneklerini belirlemek için

  • Karın radyografileri (röntgenler)— Böbreklerin boyutunu ve şeklini incelemek ve idrar taşlarını aramak için

  • Sistemik kan basıncı — Böbrek hastalığının önemli bir komplikasyonunu belirlemek için

  • Abdominal ultrason— Bu, herhangi bir taşın yerini ve herhangi bir tıkanıklığın şüpheli derecesini doğrulamaya yardımcı olacaktır.

  • Kontrast radyografi — Tıkanmayı doğrulamak ve her böbreğin idrar üretimine yaptığı katkıyı göstermeye yardımcı olmak için boya çalışmaları gerekebilir.

Kedilerde Böbrek Taşı Tedavisi

  • Böbrek taşlarının oluşumunun en temel nedenlerinden biri tekrarlayan veya temizlenemeyen bakteriyel idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Bu nedenle veteriner hekiminiz öncelikle ve her durumda antioksidan ve antiinflamatuar ağırlıklı olup; koruyucu, aroma ve kimyasallardan olabildiğince uzak bir beslenme tarzına geçmenizi önerecektir.

  • Yine, bazı idrar taşı türlerinde, veteriner hekiminiz konservatif olarak, antibiyotik, diyet ve bol sıvı kombinasyonu ile tedavi etmek isteyebilir.

  • Bu tedavinin uygulandığı taş, fazla belirti göstermeyen boyuttaysa antibiyotik direnci kazanmaması adına, antibiyotik yerine antioksidan ve antiinflamatuar içerikli beslenmeye ağır verilecektir. Böbrek taşlarını tamamen eritmek genellikle aylar alır, ancak boyutta herhangi bir erken azalma harika bir haberdir.

  • Kedi böbrek taşlarını eritmek için tıbbi çabalar genellikle ameliyattan daha güvenlidir, ancak çoğu taş için çalışmaz. Cerrahi alanda yetenekli bir veteriner hekim tarafından yapılabilecek bir ameliyatla böbrek taşlarını çıkarılabilir. Ancak ameliyat,sorunsuz geçse bile, etkilenen böbreğe kalıcı hasar verme riski taşır.

  • Bir taşı kırmak için özel teknikler (örneğin litotripsi) genellikle kediler için önerilmemektedir çünkü taş parçaları kedilerin dar üreterlerine yerleşme eğilimindedir.

  • Bazı kediler için uzmanlar bir endoskop (ışık takılı küçük bir cihaz) ile tedavi önerebilir. Acil durumlarda, üreterler tıkandığında, idrarı tıkalı üreterlerin etrafından yeniden yönlendiren hayat kurtarıcı baypas teknikleri önerebilirler.

  • Veteriner hekiminiz oksalat böbrek taşından şüpheleniyorsa, kedinin su alımını artırmaya büyük önem vererek taş büyümesini azaltmak veya yavaşlatmak için özel bir diyet önerebilir. Buradaki amaç, bir taşa eklenecek mevcut mineral miktarını azaltmaktır.

  • Taşlar şu anda komplikasyonlara yol açmıyor gibi görünse bile, veteriner hekiminiz muhtemelen yakın gelecekte kan ve idrar testlerinin düzenli olarak izlenmesini kabul etmenizi isteyecektir. Periyodik olarak tekrarlanan radyografiler (röntgenler) veya ultrason çalışmaları önerecektir. Taşlar çıkarıldıysa, kedinizin sağlıklı kalması için herhangi bir nüks olup olmadığının izlenmesi çok önemlidir. Siz ve veteriner hekiminiz, kedinizin durumuna en uygun izleme programını planlayabilirsiniz.

Bu sırada kedinizin fazla stres yaşamamasına dikkat etmek, her hastalıkta olduğu gibi, çok önemlidir.

Bazen küçük sorunlar, sırf hemen çözmek istediğimiz için veteriner hekim ziyaretini sıklaştırdığımız ya da çok gerekli olmadığı halde klinikte bıraktığımız için yaşadığı stres sebebiyle büyüyebilmektedir.

Lütfen kedinizin de bedensel sağlığının, tıpkı sizin için de geçerli olduğu gibi, psikolojik sağlığına bağlı olduğunu unutmayın. Sizin de kaygılı olduğunuz ve aslında onun için çabaladığınız bu dönemde, hayatınızı paylaştığınız patili bireyin moralini yüksek tutabildiğinize, şefkatinizi ve güvende olduğunu ona da hissettirebildiğinize emin olun.

3. Kedilerde Akut Böbrek Yetmezliği:

Kedilerde Akut Böbrek Yetmezliği Nedenleri Nelerdir?

Akut böbrek hasarı (ABI), böbreklerin normal filtrasyon görevlerini yerine getirememesi anlamına gelir.

Kedilerde Akut Böbrek Yetmezliğinin Sık Görülen Nedenleri:
  • Tedavi edilmeyen böbrek taşı

  • Genellikle dişte başlayan tedavi edilmemiş enfeksiyonlar

  • Toksik maddelere maruz kalma

  • Zehirli bitkiler yeme (zambak gibi)

  • Genetik yatkınlık

  • Hayvansal proteinin yüksek alımı

  • Yüksek tansiyon

  • Sıcak çarpması

  • Kalp yetmezliği

  • Pıhtılaşma bozuklukları

Kedilerde Akut Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?

  • Normalden fazla su içme

  • İştahta azalma, seçiciliğin artması

  • Normalden daha az ya da daha fazla idrara çıkma

  • Kanlı veya köpüklü, bulanık idrar

  • Kusma

  • Tüylerin matlaşması

  • Letarji ve depresyon (artan uyku süresi ile anlaşılabilir)

  • Kilo kaybı (yaz dönemlerinde doğal olan, hastalıklı görünüme neden olmayan kilo kayıpları sizi endişelendirmesin)

  • Nefeste amonyak benzeri koku (kanda biriken üremik toksinler nedeniyle)

  • Uzun süreli bağırsak sorunları

Bu belirtiler diyabet ve hipertiroid belirtilerine benzer olduğundan, hatalı teşhis ihtimalinin ortaya çıkmamasına dikkat edilmelidir.


Böbrekler, çeşitli işlevlerini yerine getirmek için büyük miktarda yedek kapasiteye sahiptir. Dolayısıyla herhangi bir klinik belirti görülmeden önce böbreklerin en az üçte ikisi (%67 ila %70) işlevsiz olmaktadır. Bu nedenle kedinizin yaşam ve beslenme tarzına, bu belirtileri görmeden önce dikkat etmeye başlamak oldukça önemlidir.

Sadece beslenme ve yaşam tarzı; idrar yolu enfeksiyonlarına, devamında böbrek taşına, devamında akut böbrek yetmezliğine ve nihayetinde kronik böbrek yetmezliğine neden olabilir.

Kedilerde Akut Böbrek Yetmezliği Nasıl Teşhis Edilir?


  • Kedinin yaşam tarzına ve değişkenlerine dayanan tıbbi öyküsünün dinlenmesi,

  • Kan ve idrar testlerinin sonuçları

  • İdrar kültürü testi,

  • Sonuçlar yüksek şüphe doğuruyorsa:

  • Abdominal radyografiler (X-ışınları),

  • Abdominal ultrason,

  • İnce iğne aspirasyonu (uzun bir iğne kullanarak böbreğin örneklenmesi) veya

  • Böbreklerin cerrahi biyopsisi ve olası manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya bilgisayarlı tomografi ile teşhis edilir.

Kedilerde Akut Böbrek Yetmezliği Tedavisi

Erken tedavi edilirse, akut böbrek yetmezliği olan kediler iyileşebilir.


Bu süreçte veteriner hekiminiz tarafından tespit edilmek istenen ilk nokta, nedeni olacaktır.


Tedavi süreci, dolaşımdaki toksinlerin mümkün olan en kısa sürede uzaklaştırılmasına ve elektrolit dengesinin yeniden sağlanmasına odaklanır.


Bu tedavi genellikle 1 ila 4 gün boyunca intravenöz sıvılar uygulanarak gerçekleştirilir.


Akut böbrek yetmezliğinin toksin maruziyeti (zehirlenmiş fare yeme, fare zehri yeme, ilaçlanmış bitki yeme) veya bir ilaç reaksiyonu edeniyle olmasından şüpheleniliyorsa toksinlerin daha fazla emilmesini önlemek için midenin içeriğinin hemen boşaltılması ve ardından aktif kömür verilmesi önerilir. Siyanür ya da ağır metal zehirlenmesinde aktif kömür etkisizdir.


4. Kedilerde Kronik Böbrek Yetmezliği:

Kedilerde Kronik Böbrek Yetmezliği Nedenleri Nelerdir?

Geriatrik (yaşlı) kedilere ek, genetik yatkınlıklar kedilerde kronik böbrek yetmezliğinin en önemli nedenlerindendir.

Ancak ne yazık ki bu yatkınlıkların haricinde kronik yetmezliğe neden olan birçok risk faktörü vardır.

Bu nedenler:
  • Bağışıklık tepkisi düşüklüğü kaynaklı bozukluklar

  • Tedaviye tam olarak yanıt vermeyen önceki akut böbrek yetmezliği/akut böbrek yaralanmaları

  • Tümörler ve kanser (lenfoma gibi)

  • Kedi lösemi virüsü veya kedi immün yetmezlik virüsü gibi kedilere özgü virüsler

  • Kronik piyelonefrit (böbreklerde yavaş gelişen bir enfeksiyon)

  • Polikistik böbrek hastalığı veya amiloidoz gibi altta yatan genetik bozukluklar

  • Hipertiroidizm gibi altta yatan tıbbi durumlar

  • Üretral tıkanıklıklar (idrar yapamama)

  • Düşük kan basıncı

  • Pıhtılaşma bozuklukları

  • Kalp hastalığı

  • Paraziter enfeksiyonlar (toksoplazmoz veya böbrek solucanları)

  • Kene kaynaklı hastalıklar

  • Kedi Enfeksiyöz Peritoniti (FIP)

  • Şokla sonuçlanan travma veya ciddi alerjik reaksiyonlar


Kedilerde Kronik Böbrek Yetmezliği Belirtileri Nelerdir?

  • Normalden fazla su içme

  • İştahta azalma

  • Ağız içinde ve diş etlerinde yaraların oluşması

  • Dil renginin koyulaşması

  • İdrar sıklığında artış

  • Kansızlık

  • Tüylerin matlaşması

  • Letarji ve depresyon (artan uyku süresi ile anlaşılabilir)

  • Kilo kaybı

  • Nefeste amonyak benzeri koku (kanda biriken üremik toksinler nedeniyle)

Kronik böbrek yetmezliğinin çoğunlukla 7 yaş ve üzeri kedilerde görülmesi nedeniyle; kilo kaybı, tüy kalitesinde azalma, fazla su tüketimi, halsizlik gibi belirtiler, sıklıkla, yaşlanma belirtileriyle karıştırılmaktadır.

Kedilerde Kronik Böbrek Yetmezliği Nasıl Teşhis Edilir?

Veteriner hekimler, böbrek fonksiyonunu değerlendirmek için, sağlıklı böbreklerin normalde filtrelediği veya düzenlediği atık ürünlerin ve diğer bileşenlerin konsantrasyonlarını değerlendirmek için çoğunlukla kan testlerine ve idrar analizine (idrar tahlili) başvurur.

Kan testleri iki önemli atık ürünün konsantrasyonunu belirleyebilir:

1. Kan üre nitrojeni (BUN)

2. Kreatinin


Kreatinin genellikle böbrek fonksiyonunun daha spesifik bir göstergesi olarak kabul edilir.

Kedinizin kanındaki bu bileşiklerin konsantrasyonundaki bir artış, böbreklerinin düzgün çalışmadığını gösterebilir, ancak bu değerlerin bir dizi faktör ışığında yorumlanması gerekir.


Örneğin dehidrasyon, bir kedinin böbreklerinin normal çalışmasına rağmen BUN ve kreatinin konsantrasyonlarının artmasına neden olabilir.


İdeal olarak, bir veteriner hekim, böbrek fonksiyonu yorumunu, 12-24 saat aç kalmış, normal olarak hidratlı bir kediden iki hafta arayla alınan en az iki kan örneğine dayandıracaktır.


Proteinler, potasyum, fosfor ve kalsiyum gibi diğer maddelerin kan seviyelerinin yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücresi sayımlarını ölçen testler, böbrek yetmezliğinin boyutunu ve en iyi tedavi yöntemini belirlemek için önemlidir.


Kronik böbrek yetmezliği olan bir kediyi değerlendirmede yararlı olabilecek diğer çalışmalar arasında:

  • Karın ultrasonu,

  • Radyografiler (X-ışınları) gibi görüntüleme çalışmaları

  • Bazı durumlarda biyopsi örneklerinin mikroskobik değerlendirmesi yer alır.

  • KBY'li kedilerde hipertansiyon potansiyeli göz önüne alındığında, bir kedinin kan basıncının ölçülmesi de bu hastalık için tıbbi değerlendirmenin önemli bir parçasıdır.

Kedilerde Kronik Böbrek Yetmezliği Tedavisi

Kronik böbrek yetmezliği (KBY) için kesin bir tedavi olmamasına rağmen, tedavi bu hastalığa sahip kedilerin yaşamlarını iyileştirebilir ve uzatabilir.

Terapi, kan dolaşımında toksik atık ürünlerin birikmesini en aza indirmeye, yeterli hidrasyon sağlamaya, elektrolit konsantrasyonundaki bozuklukları ele almaya, uygun beslenmeyi desteklemeye, kan basıncını kontrol etmeye ve böbrek hastalığının ilerlemesini yavaşlatmaya yöneliktir.

Diyet değişikliği , KBY tedavisinin önemli ve kanıtlanmış bir yönüdür.

Çalışmalar, protein, fosfor ve sodyum içeriğini reddetmeyen ama kısıtlayan; lif ve antioksidan konsantrasyonları olabildiğince yüksek terapötik diyetlerin kronik böbrek yetmezliği olan kedilerde yaşamı uzatabileceğini ve yaşam kalitesini iyileştirebileceğini düşündürmektedir.

Bununla birlikte, birçok kedi terapötik diyetleri kabul etmekte güçlük çeker, bu nedenle sahiplerin sabırlı olması ve plana bağlı kalmaya kendini adaması gerekir.


Terapötik bir diyete kademeli olarak geçiş yapmak ve gıdanın sıcaklığını, dokusunu ve lezzetini dikkate almak önemlidir.


Nispeten kısa bir süre boyunca yiyeceksiz kalan KBY'li kedilerde önemli sağlık sorunları gelişebilir, bu nedenle, kedinizin terapötik bir diyete geçiş sırasında yemek yediğinden emin olmanız çok önemlidir.


Hipertansiyonu kontrol etmek, üriner protein kaybını azaltmak ve anemiyi ele almak, bu durumları geliştiren kedilerde önemli terapötik hedeflerdir.


Hipertansiyon genellikle oral ilaçlarla ve tarapötik gıdalarla kontrol edilir.

KBY'li bir kedideki anemi, kırmızı kan hücresi üretimini uyaran eritropoietin (veya ilgili bileşikler) ile replasman tedavisi ile tedavi edilebilir.


KBY'li kediler daha az eritropoietin üretebilir ve replasman tedavisinin alyuvar sayısını artırabileceğine dair bazı kanıtlar vardır.


Bazı durumlarda, donör bir kediden alınan kan kullanılarak normal kırmızı kan hücresi konsantrasyonlarını eski haline getirmek için kullanılabilecek kan transfüzyonları gerekli olabilir.


Fosfat bağlayıcılar, potasyum takviyesi, antioksidan takviyesi, alkalileştirme tedavisi ve intravenöz veya deri altı sıvı uygulaması dahil olmak üzere bir dizi başka terapi, KBY olan kedilere yardımcı olma potansiyeline sahiptir.


Aynı durum hemodiyaliz (toksik atık ürünlerin kan dolaşımından özel olarak tasarlanmış ekipmanlarla uzaklaştırılması) ve böbrek nakli için de geçerlidir. Bu tartışmalı, karmaşık ve pahalı tedaviler, KBY'li kedilere potansiyel faydalar sunar, ancak etkinliklerini kanıtlayacak çalışmalara tabi tutulmamıştır, bu nedenle bir veteriner uzmanının dikkatli rehberliğinde araştırılmalıdır.


Genel Olarak Böbrek Yetmezliği Tedavi Sürecini Özetleyecek Olursak:

  • Tedavi süreci, kan testlerinin sonuçlarına bağlıdır ve spesifik tedaviler, spesifik anormallikleri çözmeyi amaçlar.

  • Kedilerin çoğunun hastalığı, takviye ve bir veya iki başka tedavi dahil olmak üzere diyet değişikliği ile etkili bir şekilde yönetilir.

  • Veteriner hekiminiz, kediniz için en iyi tedaviyi belirlemek üzere sizinle birlikte çalışacaktır. Farklı tedaviler mevcuttur ve kedilerin çoğunun hastalığı, takviye ve bir veya iki başka tedavi dahil olmak üzere diyet değişikliği ile etkili bir şekilde yönetilir.

  • Özel Diyetler: Tamamen kesilmeden ama sınırlandırılmış düşük ve kaliteli proteinli ve düşük fosforlu diyetler, kan dolaşımındaki atık ürünlerin seviyesini düşürmeye yardımcı olur.

Bu diyetlerin olabilidiğince doğal ve kimyasallardan uzak içeriğe sahip olmasına dikkat ederken, fonksiyonel gıdalardan, ilaç kullanım yoğunluğunu kedinizin bedenini daha fazla yormamak adına azaltabilmek adına destek almak önemlidir.
  • Fosfat Bağlayıcılar: Diyetteki düşük fosfata rağmen, bazı kedilerde kan fosfor seviyeleri normalin üzerinde kalır. Kan fosforunun düşürülmesi, kedinizin sağlığını iyileştirmede ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmada önemli bir etkiye sahip olabilir. Alüminyum hidroksit gibi oral fosfat bağlayıcılar, bağırsak duvarından emilen fosfor miktarını azaltmaya yardımcı olur.

  • Antibiyotikler: Birçok kedi antibiyotiklere iyi tepki veriyor gibi görünse de bunun nedeni her zaman net değildir. KBY'li kediler daha sık mesane enfeksiyonu geliştirir ve birçok hasta için rutin idrar kültürleri önerilir.

  • Potasyum Takviyesi: Böbrek yetmezliği olan kediler idrarda çok fazla potasyum kaybetme eğilimindedir. Bu kas zayıflığına, sertliğine ve tüy kalitesinde düşüşe yol açar. Düşük potasyum seviyeleri de böbrek yetmezliğinin kötüleşmesine neden olabilir.

  • B Kompleks ve C Vitaminleri: Hasarlı böbrekler idrarı konsantre edemediğinde, suda çözünen bu vitaminler kaybolur ve etkilenen kedilerin günlük takviyeye ihtiyacı vardır.

  • Anti-emetikler: Kusma yaşayan kediler için, anti-emetiklerin (kusmayı önleyici ilaçlar) kullanılması mide bulantısını azaltır ve böylece iştahı artırır.

  • Tansiyon Düşürücüler: Böbrek yetmezliği olan önemli sayıda kedinin tansiyonu yüksektir ve bu da böbreklerde daha fazla hasara yol açabilir. Bazı durumlarda, kan basıncını düşürmek gerekli olabilir.

  • Anemi Tedavisi: Böbrekler kemik iliğinde kırmızı kan hücresi üretimini başlatır. KBY'li birçok kedi, kemik iliğinin uyarılmaması nedeniyle anemiktir. Bu konuda bedeni destekleyecek gıdalar ve takviyeler önemli desteklerdir.

Böbrek Hastalıklarının Tedavi Maliyetleri Ne Kadardır?


Tedavi süreci, yukarıda da belirtilen birçok değişkene bağlı olsa da 2023 yılı için ortalama olarak şu fiyatlar söylenebilir:
  • Kedilerde idrar yolu enfeksiyonu tedavisi 2023 yılı ortalama maliyeti: 1.000₺-2.000₺

  • Kedilerde böbrek taşı tedavisi 2023 yılı ortalama maliyeti: 3.000₺ (Her nüksetmesinde tekrarlanacaktır)

  • Kedilerde akut böbrek yetmezliği tedavisi 2023 yılı ortalama maliyeti: 3.000₺ - 4.000₺

  • Kedilerde kronik böbrek yetmezliği tedavisi 2023 yılı ortalama maliyeti: 50.000₺ - 60.000₺ (Diyaliz ile)

Kedilerde Böbrek Yetmezliği İyileşir Mi?


Prognoz (Hastalık Seyrinde İyileşme Öngörüsü)

Bazı kediler KBY tedavisine çok iyi yanıt verirken diğerleri vermez, bu nedenle etkilenen kedilerde KBY prognozu oldukça değişkendir.

Bazı araştırmalar, idrarlarında daha fazla protein kaybeden kedilerin prognozlarının daha az olumlu olduğunu göstermektedir. KBY ne kadar erken teşhis edilir ve tedaviye başlanırsa, yaşam kalitesi ve hayatta kalma açısından sonucun o kadar iyi olduğunu gösteren kanıtlar vardır.


Böbrek yetmezliği daha erken teşhis edilebilir miydi?

Bu soruya kesin ve net bir “evet” denilemese de öngörebilmek mümkün olabilir.

Yılda bir defa check-up yapılması durumunda şüpheler ortaya çıkabilir ve beslenme/yaşam tarzı değişiklerine başlamak için motivasyon sağlanabilir.

Bunun yanısıra belirti göstermeyen taşlar keşfedilip kedinizin yaşam kalitesi düşmeden müdahale edilebilir ve yine beslenme/yaşam tarzı değişikliklerine erkenden başlanabilir.


Spirulina C’nin Böbrek Sağlığı İçin Gerekli Olmasının Nedeni Nedir? Peki Uritol-C?

Böbrek sağlığı için ilk kural, her hastalık için olduğu gibi, elbette sağlıklı beslenmektir.

  • İdrar yolu enfeksiyonlarından böbrek taşına, akut böbrek yetmezliğinden kronik böbrek yetmezliğine kadar böbrek sorunlarının önüne geçmek için temel koşul, antioksidan ve antiinflamatuar yönünden zengin gıdalarla beslenmekken, infalamasyona rastlandığında çözüm olarak ilk seçenek de yine bu olmalıdır.

  • İnflamasyonu engelleyecek bir beslenme tarzı edindirmeksizin, sadece belli aroma ve katkıları nedeniyle ısrarla istediği yiyeceklerle beslenen patili bireyler, inflamasyonla karşılaşır karşılaşmaz antibiyotik tedavisi de aldığında ne yazık ki ilerleyen yaşlarda hem antibiyotik direnci hem de yetersiz beslenme kaynaklı sorunlarla mücadele etmek zorunda kalmaktadırlar.

  • Hem hiçbir sorun görülmeksizin önlem almak, hem sorundan şüphelenildiğinde ilerlemesini engellemek, hem tedavi sürecinde sağlıklı beslenmeye geçmek hem de tedavi sonrasında böbrek hastalıklarının nüksetmesini engellemek, için:

  • Toksinlerden olabildiğince arınmış gıdalar (Spirulina C’nin bulaşana ve ağır metale maruz kalmaksızın yetiştildiğine, hasat edildiğine ve kurutulduğuna dair analizlerini her zaman talep edebilirsiniz)


  • Sınırlı protein ve fosfor ihtiyacını sağlıklı kaynaklarından da alabildiği bir diyete (1 kedi porsiyonu Spirulina C ortalama 0,35 – 0,7 g. Vegan protein içerir. İçerdiği vegan proteinin 0,07 – 0.14 kadarı antioksidan etkisiyle ünlü bir pigment olan c-phycocyanindir ve Spirulina C 0,055 mg - 0,11mg fosfor içerir)

  • Antioksidan içeriklere sahip (Spirulina içerdiği c-phycocyanin başta olmak üzere, C Vitamini, E vitamini, Selenyum, ALA ve bakır ile tam bir antioksidan kaynağıdır.)

  • B Kompleks ve C Vitamini ile desteklenen (Spirulina C’nin vitamin içeriğinin %26’sı B2, %19’u B1, %7’si B3, %7’si B5, %3’ü B6 Vitaminidir. Bunun yanısıra Pitho Spirulina’nın doğası gereği barındırdığı vitaminlerden C vitamini %1 iken, Spirulina C’ye %3,5 oranında insan kullanımı kalitesinde C Vitamini de eklenmiştir.)

  • Koruyucu, aroma, renklendirici gibi kimyasallardan uzak bir beslenme tarzına geçmek gerekmektedir. (Spirulina C, koruyucu içermez, renklendirici içermez, aroma içermez. Herhangi bir kimyasal içermez. Analizlerini her zaman talep edebilirsiniz.)

  • Eğer bir tedavi sürecindeyseniz Spirulina C ve Uritol C'nin eş zamanlı kullanımı, Uritol-C'nin Kuzey Amerika ve Iskandinav ülkelerinde yaygın olarak kullanılan üst kalitede Kızılcık (Vaccinium Macrocarpon) ve C Vitamini nin yer aldığı %100 doğal aktif içerikle formüle edilmiş olması nedeniyle, bu sürece oldukça büyük bir destek sağlayacaktır.


Not: Bu gönderide verilen tavsiyeler bilgilendirme amaçlıdır ve patili bireylerle ilgili spesifik tıbbi tavsiye teşkil etmez. Hayatınızdaki patili bireyin durumunun doğru teşhisi ve tedavisi için lütfen veterinerinizden randevu alınız.

Kaynaklar



Comments


bottom of page