top of page

"" için 61 öge bulundu

Blog Yazıları (31)

  • Köpeklerde Botulizm

    Sağlıklı bir köpekte aniden gelişen felç belirtileri botulismusun habercisi olabilir. Botulizm Nedir? Botulizm, Clostridium Botulinum bakterisi tarafından üretilen bir madde olan botulinum toksininin alınmasından kaynaklanır. Köpeklerde botulizm vakalarının çoğu, ölü hayvanların veya kontamine çiğ etlerin tüketilmesinden kaynaklanır. Etin içinde/üzerinde büyüyen Clostridium botulinum, botulinum toksininin çevreye salınmasına neden olarak, toksinin kontamine eti yiyen köpekler tarafından yutulmasına olanak tanır. Köpekler kontamine et yediğinde toksin bağırsaklar tarafından emilir ve kan dolaşımına karışır. Botulinum toksini daha sonra vücudun her yerine taşınır ve burada sinir hücrelerine bağlanarak felce neden olur. Botulizm Genel Nedeni Nedir? Kış aylarında nispeten büyük bir sorun olmasa da, özellikle sıcak havalarda verilen çiğ hayvansal ürünler sadece yarım saat yenmediğinde dahi üzerinde oluşan toksinlerin salınmasına neden olur. Ette bariz bir bozulma görülmediğinden köpekler bu eti yiyebilir ve toksin bağırsaklar tarafından emilip kan dolaşımına karışır. Ayrıca 2007 Yılında FDA Augusta, GA'daki Castleberry's Food Company'nin bazı konserve köpek mamalarının botulinum toksini içerdiği konusunda uyardı ve dört çeşit mama toplatıldı. Botulizmin Klinik Belirtileri Nelerdir? Botulizmin klinik belirtileri tipik olarak kontamine etin tüketilmesinden saatler veya günler sonra ortaya çıkar, ancak başlangıç ​​altı güne kadar gecikebilir. Belirtiler, alınan toksin miktarına bağlı olarak değişir, ancak klinik belirtilerin daha erken başlaması tipik olarak daha ciddi hastalıkla ilişkilendirilir. Botulizm sıklıkla vücudu karakteristik bir şekilde etkiler. Çoğunlukla arka bacaklarda güçsüzlükle başlar ve 24 saat içinde bu güçsüzlük ön bacaklara, baş ve yüz kaslarına doğru ilerler. Özellikle evsiz köpeklerde görülen bu durum nedeniyle, bir gün önce tamamen sağlıklı olan bir köpeği bir gün sonra kıpırdayamaz ancak bilinci tamamen açık bir halde görebilirsiniz. Etkilenen köpekler zihinsel olarak normaldir. Acıyı hissedebilirler ve çevrelerinin farkındadırlar. Botulizmin kas hareketi üzerindeki etkileri yutma güçlüğüne, tükürük salgısının artmasına, kabızlığa ve göz iltihabına (gözyaşı üretiminin azalması ve göz kırpma yetersizliği nedeniyle) yol açabilir. Bazı durumlarda diyaframın felci nedeniyle ölüm meydana gelebilir. Diyafram akciğerleri şişirmek için hareket eden kastır; Diyafram felç olduğunda köpek, mekanik ventilatörün yardımı olmadan nefes alamaz. Neyse ki diyafram, botulizm felcine vücuttaki diğer kaslardan daha iyi direnç gösterebilir. Bu nedenle tüm köpeklerin solunum cihazına ihtiyacı yoktur. Botulizm Nasıl Teşhis Edilir? Botulizmi teşhis etmek zor olabilir. Veteriner hekiminiz, köpeğinizin tam bir muayenesini yaparak ve köpeğinizin botulinum toksini almış olabileceği olası durumları, köpeğinizin gösterdiği belirtiler ve bunların sürelerini belirlemek için kapsamlı bir öyküsünü dinleyerek başlayacaktır. Etkilenen köpeklerde kan tahlili ve idrar tahlili gibi rutin laboratuvar testlerinin sonuçları genellikle normal çıkar. Bu nedenle, teşhis genellikle köpeğin maruz kalma geçmişine ve gözlemlenmesine dayanır. Kan, dışkı ve/veya kusmuk numuneleri botulinum toksini açısından test edilebilir. Radyografiler (X-ışınları), her ikisi de bu durumla ortaya çıkabilen zatürre veya özofagus motilite sorunlarına dair kanıtlar gösterebilir. Botulizm Nasıl Tedavi Edilir? Klinik belirtilerin başlamasından önce botulizm maruziyeti biliniyorsa veya şüpheleniliyorsa botulinum antitoksini uygulanabilir. Antitoksin, botulinum toksininin sinir uçlarına bağlanarak klinik belirtilere neden olmasını engeller. Felç belirtileri ortaya çıktığında antitoksin etkili olmaz. Belirtiler ortaya çıktıktan sonra botulizmin tedavisi destekleyici bakıma odaklanır. Amoksisilin etken maddeli antibiyotik tedavisine ek; bağırsak antibiyotiği olarak da bilinen metronidazol, vitamin, mineral, aminoasit ve izotonik içeren serum tedavisi, D-Tox Advanced ve probiyotik/prebiyotik desteği ile iyileşme ihtimali (teşhis zamanına da bağlı olarak) oldukça yüksektir. Köpeğinizin belirtilerinin ciddiyetine bağlı olarak yoğun bakım ünitesi bulunan bir tesiste hastaneye yatırılması gerekebilir. "Belirtiler ortaya çıktıktan sonra botulizmin tedavisi destekleyici bakıma odaklanır." Botulizm belirtileri genellikle zamanla düzelir ve destekleyici bakım komplikasyon olasılığını azaltır. Etkilenen köpekler, bası yaralarını önlemek için yumuşak yataklarda tutulmalıdır. Hafif derecede etkilenen köpeklerin yeme veya içme konusunda yardıma ihtiyacı olabilirken, daha ciddi şekilde etkilenen köpekler dehidrasyonu önlemek için intravenöz sıvılara ve beslenme için mide tüpüne ihtiyaç duyabilir. Etkilenen köpeklerin çoğu mesanelerini boşaltma yeteneğini kaybeder, bu nedenle veteriner personelinin köpeğinizin mesanesini manuel olarak sağması veya mesaneyi boş tutmak için bir idrar sondası yerleştirmesi gerekebilir. Köpeğinizin gözlerini nemli tutmak için merhem kullanması gerekebilir (eğer göz kırpamıyorsa). Köpeğinizin diyaframı felç olursa, nefes almasını sağlamak için mekanik bir vantilatör kullanılabilir. Botulizmin Prognozu Nedir? Etkilenen hayvanların çoğu, uygun destekleyici bakım sağlanırsa 14-24 gün içinde iyileşir. Tedavi edilmezse diyafram felci veya ikincil enfeksiyon nedeniyle ölüm meydana gelebilir. Botulizm Nasıl Önlenebilir? Botulizmi önlemek için köpeğinizin çiğ et veya ölü hayvan yemediğinden emin olun. Botulizme karşı herhangi bir aşı yoktur. Doğa ile uyumun getirdiği sağlıkla, huzurla ve güvenle...

  • Köpeklerde Mevsimsel Alerjiler

    Bir köpek, ilkbahar ve sonbahar gibi yalnızca belirli mevsimlerde alerji belirtileri gösteriyorsa, mevsimsel alerjiden şüphelenilir. Bu, köpeğin, yalnızca yılın belirli zamanlarında çevrede bulunan alerjenlere alerjisi olduğu anlamına gelir. Mevsimsel alerjiler, yıl boyu süren çevresel alerjilerden ve gıda alerjilerinden farklıdır çünkü semptomlar, köpeğin neye alerjisi olduğuna ve belirli alerjenlerin çevrede ne zaman yaygın olduğuna bağlı olarak yalnızca yılın belirli zamanlarında görülür. Buna karşılık, yıl boyunca alerjisi olan köpeklerde tüm yıl boyunca cilt sorunları yaşanacaktır . Mevsimsel alerjisi olan köpeklerin, patileri (özellikle parmak araları), bel bölgesi gibi belirli bölgelerinde kaşıntı olabileceği gibi her yerinde de kaşıntı olabilir. Ayrıca yılın belirli zamanlarında çeşitli çevresel alerjenlere maruz kaldıklarında tekrarlayan kulak enfeksiyonları ve cilt enfeksiyonları yaşayabilirler. Müdahale edilmediğinde anal kese problemlerine dahi neden olabilen bu alerjiler yaşam kalitesini ve bağışıklık tepkisini olumsuz etkiler. Mevsimsel alerjisi olan köpeklerin çoğunda semptomlar ilkbaharda (Mart'tan Haziran'a kadar) ve sonbaharda (Eylül'den Aralık'a kadar) görülür, ancak bu, hava durumuna ve konuma göre de değişebilir. Köpeklerde Mevsimsel Alerji Türleri Aşağıdaki alerjenler genellikle köpeklerde mevsimsel alerjilere neden olur: Çim poleni Ağaç poleni Ot poleni Küfler ve mayalar Toz akarları ve depolama akarları Pire ısırığı dermatitine neden olan pireler Köpeklerde Mevsimsel Alerjilerin Belirtileri Belirtiler köpeğe bağlı olarak değişecektir ancak şunları içerebilir: Genellikle patilerini aşırı yalanması -ancak yalama vücudun herhangi bir yerinde de olabilir- Fazla yalanan bölgelerde lekelenmeler Bazı bölgeleri çiğneme/kemirme Parazit durumu olmaksızın aniden kaşınma Fazla tüy dökülmesi Cildin hatta beyaz köpeklerde tüylerin kızarıklığı Kabuklar Cildin nemlenmesi Cildin koyulaşması (siyah pigmentli cilt) Derinin kalınlaşması (fil derisi) Ciltte veya kulaklarda koku Kafa sallama Kulakları, gözleri veya yüzü pençelemek Anal keselerin alerjiye bağlı olarak problemli hale gelmesi nedeniyle anüsün tekrar tekrar yalanması, anüsün şişmesi, anüsün sürtülme ihtiyacı Sulu gözler Ters hapşırma Bir köpeğin vücudunda mevsimsel alerjilerden en çok etkilenen bölgeler patiler (özellikle parmak araları), uzuvlar, ağız, kulaklar, karın, kasık, koltuk altı, kuyruk ve göz çevresidir. Köpeklerde Mevsimsel Alerjilerin Nedenleri Mevsimsel alerjilerden muzdarip bir köpeğin, çevredeki belirli alerjenlere karşı aşırı duyarlı bir bağışıklık sistemi vardır. Alerjen seviyeleri yükseldiğinde köpeğin bağışıklık sistemi tetiklenir ve alerjik tepkiye ve semptomların gelişmesine yol açar. Veteriner Hekimler Köpeklerde Mevsimsel Alerjileri Nasıl Teşhis Ediyor? Mevsimsel alerjiler, Fiziki muayene bulgularına, Semptomlara Her yıl aynı mevsimlerde tekrarlayan semptom ve enfeksiyon öyküsüne dayanarak teşhis edilir. Mevsimsel alerji tanısına ulaşmak için benzer semptomlara neden olabilecek cilt akarları, pireler veya gıda alerjisi gibi diğer cilt rahatsızlıklarının da dışlanması gerekir. Örneğin: Şiddetli kaşıntı, kızarıklık ve tüy dökülmesi semptomları olan bir köpekte pire bulunursa, pire alerjisi teşhis edilir ve tedavi uygulanıp sonucu gözlemlenir. Köpeklerde Mevsimsel Alerjilerin Tedavisi Mevsimsel alerjiler kronik bir durumdur, yani tedavisi yoktur. Bununla birlikte, köpeğinizi rahat ettirmek için semptomları tedavi etmenin ve yönetmenin yolları vardır: Başta  Cytopoint ® olmak üzere tercihen Apoquel® ya da Prednisone mevcut kaşıntıyı hafifletmek ve alevlenmeler sırasında kaşıntıyı yönetmek için reçete edilir. Kaşıntı kontrol edilebilirse köpek rahat edecek ve ikincil cilt enfeksiyonlarına yakalanma riski daha az olacaktır. Bir köpeğin alerji mevsimleri klinik geçmişine göre belirlendikten sonra, alerji mevsiminin başlangıcından bir ay önce zerdeçal yağı ve Spirulina C kullanım miktarı arttırılır, normalde kullanılmıyorsa bir ay önce yukarıda bahsedilen ilaçlarla birlikte kullanıma başlanır. Alerji mevsiminin bitiminden bir ay sonra devam edilir. Kaşıntı, kaşıntı önleyici ilaçlarla dahi tam olarak kontrol edilemiyorsa, köpeğin vücudunu yalamasını ve çiğnemesini önlemek için Elizabeth yakalığı olarak da bilinen boyunluklardan takılmalıdır. Bu boyunluklardan plastik olanları, zaten hassas olan ciltlerinde yaralanmalara neden olabildiğinden yumuşak olan çeşitlerinin kullanılması önerilir. Saf ve güçlü bir somon yağı takviyesi, alerji mevsiminde anal bez sorunlarının önlenmesine ya da tedavisine de yardımcı olabilir. Bir omega-3 yağ asidi takviyesinin etkili olması dört ila altı hafta sürer, bu nedenle mevsimsel alerjisi olan bir köpeğin bu takviyeyi yıl boyunca kullanması en iyisidir. Rutin kulak temizliği, varsa mevcut kulak enfeksiyonunun temizlenmesine ve gelecekteki kulak enfeksiyonlarının sıklığının azaltılmasına yardımcı olabilir. Kulak enfeksiyonu varsa enfeksiyonu tedavi edin ve veterinerinizin tavsiyelerine göre kulakları temizleyin. Enfeksiyon olmadığında, köpeğinizin kulaklarını yıl boyunca rutin olarak - iki üç haftada bir- temizleyin. Bunun için eczanelerde de bulabileceğiniz gliserinin hijyenik bir pamuğa damlatılması yeterlidir. Köpeğinizin kulanığını, ona zarar vermeksizin nasıl temizleyebileceğinizden emin değilseniz lütfen güvenilir ve alanında uzman bir veteriner hekimden, size göstermesini rica ediniz. Bir köpeğin vücudunun birden fazla bölgesinde cilt enfeksiyonu olduğunda ağız yoluyla alınan ilaçlara ne yazık ki sıklıkla ihtiyaç duyulur. Klindamisin ve sefaleksin gibi antibiyotikler , bakteriyel cilt enfeksiyonlarını tedavi etmek için reçete edilir ve ketokonazol gibi mantar önleyici ilaçlar , maya enfeksiyonları gibi mantar cilt enfeksiyonlarını tedavi etmek için reçete edilir. Topikal tedavi cildi rahatlatmak ve cilt enfeksiyonlarının tedavisine yardımcı olmak için kullanılabilir. Örneğin batikon ve su karışımı denemeye değer ve oldukça etkilidir. Köpeğiniz leğenin içinde ayakta durma konusunda sorun yaşamazsa bir leğene, yaşarsa bir pati yıkama aparatına su ekleyip Suya, rengi açık çay kıvamına gelene kadar batikon döküp Bunu leğende yaptıysanız 4 patisiyle birden içine girip durmasını sağlayabilir Bunu pati yıkama aparatıyla yaptıysanız, karışımı her patide yenileyerek 4 pati için tek tek uygulayabilirsiniz. 3-4 dakika patileri suda beklettikten sonra temiiz bir bezle ya da kağıt havluyla kurulayabilirsiniz. Beyaz ya da açık renk patileri varsa patilerinin rengi bu süreçte değişebileceğinden, uygulama sonrasında, hazırlayacağınız %50 su %50 beyaz sirkeden oluşan bir karışımla patisini temizleyebilirsiniz. Doğa ile uyumun getirdiği sağlıkla, huzurla ve güvenle...

  • Köpeklerde Öksürük

    Öksürük; sıvıların, tahriş edici maddelerin, yabancı parçacıkların ve mikropların temizlenmesine yardımcı olabilecek havanın solunum yollarından aniden dışarı atılmasıdır. Sağlıklı bir köpekte ara sıra görülen köpek öksürüğü genellikle normal kabul edilir ve endişelenilmesine gerek yoktur. Ancak bir köpeğin öksürüğü sürekli veya tekrarlayan bir sorun haline geldiğinde, bu ciddi bir hastalığın işareti olabilir. Köpeklerde öksürüğün en yaygın nedenlerinden bazılarını ve olası tedavilere dair temel süreçleri bilmek, ne zaman endişelenmeniz ve ne yapmanız gerektiğini belirlemenize yardımcı olabilir. Köpeklerde Öksürük Nedenleri 1. Yabancı Cisimler: Köpekler meraklarını, gözlemlemekten çok deneyimleyerek giderirler. Bu nedenle istenmeyen bir cismi, oyuncak parçasını ya da bir kemik parçasını yutmaya çalışırken boğazlarına takılması düşük bir ihtimal değildir. Köpeğinizin öksürüğünün yabancı bir cisim yutmasından kaynaklandığını düşünüyorsanız ya da buna dair bir şüpheniz varsa, buna rağmen hayatına devam etmesinin onu bir noktada çıkarabileceğini düşünmenize neden olması anlaşılabilir. Ancak gerçek ne yazık ki her zaman böyle olmayabilmektedir. Bu öksürük kronikleşebilir ve cismin yine de operasyonla alınması gerekebilir. Bu nedenle alanında uzman ve güvenilir bir hekimi ziyaret edip endişenizden bahsetmek yararlı olacaktır. Bu durumda hekiminiz yabancı cismi muhtemelen endoskopla ya da en kötü ihtimalle operasyonla çıkaracaktır. 2. Kennel Öksürüğü Köpeklerde öksürüğün en yaygın nedenlerinden biri olan Kennel öksürüğü, barınak hastalığı olarak da bilinir. Bunun nedeni grup ortamındaki köpeklerin enfeksiyona yakalanma riskinin daha yüksek olmasıdır. Kennel öksürüğü trakeobronşit, nefes borusu ve ana alt solunum yollarının iltihaplanması ve enfeksiyonu için kapsamlı bir terimdir. Genç köpekler arasında daha yaygın olsa da her yaştaki köpekler etkilenebilir. Öksürük kuru, keskin ve hırıltılıdır. Öksürüğün sonunda öğürme ve ardından kusma görülebilir. Kustuklarında beyaz bir mukusa rastalanabilir. İştah azalabilir. Boyun tasması kullanılırsa öksürük şiddelenir. Kennel öksürüğü kendi kendine düzelebilir ancak zatürre gibi ikincil sorunların olasılığını azaltmak için sıklıkla antibiyotik tedavisi uygulanır. Kennel öksürüğü ya da barınak hastalığı oldukça bulaşıcı olduğundan, hayatını 2'den fazla köpekle paylaşan ya da köpeklerini kuaför ya da kreşe gönderen patili birey eveynlerine 2-6 aylık arasındayken Bordetella Bronchiseptica aşısı yaptırmaları önerilebilmektedir. Bu konu patili birey ebeveynlerinin araştırmalarına açıktır. 3. Alerjiler Alerjiler köpeklerde öksürüğün son derece yaygın bir nedenidir. Birçok köpeğin alerjisi vardır ve bir köpeğin alerjisinin solunum yollarının iltihaplanmasına neden olması alışılmadık bir durum değildir. Çoğu zaman bu, köpeğin toz veya polen gibi solunan tahriş edici maddelere karşı alerjisi olduğunda meydana gelir . Alerjisi olan köpeklerde öksürüğün yanı sıra sıklıkla başka belirtiler de görülür: Hapşırma Hırıltı Sulu gözler Burun akıntısı Aşırı kaşınma ve yalama Kusma ve ishal Çoğu zaman köpeklerde alerjiler çok ciddi değildir. Ancak strese ve cilt sorunlarına neden olmaması adına güvenilir ve alanında uzman bir hekimce tedavi edilmesi önemlidir. Hekiminiz genellikle Avil ya da Zyrtec gibi ilaçlarla oldukça pratik bir tedavi sağlayacaktır. 4. Reflü GERD (Gastroözofageal Reflü Hastalığı) olarak da bilinen reflü, her yaştan köpeği etkileyen yaygın bir durumdur. Yönetilmesi zor olabilecek öğürme ve kusma gibi rahatsız edici semptomlara neden olabilir. Köpeklerde reflü veya gastroözofageal reflü hastalığı (GERD), midedeki yüksek asidik içeriğin yemek borusu ve boğaza doğru hareket etmesi, tahrişe, rahatsızlığa ve hatta yemek borusu astarında hasara neden olmasıdır. Normalde alt yemek borusu sfinkter kasının asidin yukarıya doğru hareket etmesini engellemesi gerekir, ancak düzgün kapanmadığında asit reflü meydana gelebilir. Köpeklerde asit reflü gelişiminde beslenme faktörleri önemli bir rol oynamaktadır; yüksek yağlı gıdalar, yağ oranı yüksek kuru mamalar köpeklerde reflü olasılığını artırır. Çünkü yağlı gıdalar midenin normalden daha yavaş sindirmesine, bu nedenle asitin yemek borusuna geri dönmesine sebep olur. Asit reflü tedavisinin amacı semptomları hafifletmek ve yemek borusu zarının daha fazla hasar görmesini önlemektir. Köpeğinizdeki asit reflüsünün nedenine ve ciddiyetine bağlı olarak tedavi, diyet değişikliklerini ve antasitler kullanılarak yapılan tıbbi tedaviyi içerebilir. Ek olarak, daha fazla mide reflü riskini azaltmak ve midenin uygun şekilde boşaltılmasını sağlamak için tedavinin bir parçası olarak prokinetik ilaçlar reçete edilebilir. 5. Kronik Bronşit Kronik bronşit, köpeklerin solunum yollarının sık sık iltihaplanması durumunda ortaya çıkar. Bu genellikle köpeklerin kuru, keskin bir öksürüğe sahip olmasına neden olur. Bu öksürük, köpekler heyecanlandığında veya fiziksel aktiviteye girdiğinde daha da kötüleşme eğilimindedir. Bu durumun güvenilir ve alanında uzman bir veteriner hekim tarafından teşhis edilmesinden sonra tedavisi için reçete edilebilecek spesifik ilaçlar arasında solunum yollarını genişleten ve salgıların temizlenmesine yardımcı olan bronkodilatörler, öksürük baskılayıcılar, ikincil bir bakteriyel enfeksiyon kanıtı varsa antibiyotikler ve/veya iltihabı azaltmak ve öksürüğü hafifletmek için kortikosteroidler kullanılabilmektedir. Kronik bronşit için spesifik olmayan tedaviler arasında kilo fazlalığı durumunda, kilo kaybını teşvik etmek için diyet değişikliği ve hafif egzersizler; boyun tasması yerine vücut tasması kullanılması yer alır. Duman veya havadaki alerjenler gibi tahriş edici maddelerden kaçınmak, tekrarlama olasılığını azaltmaya yardımcı olacaktır. Veteriner hekiminiz, destekleyici tedavi olarak antioksidan, antiinflamatuar veya bağışıklık sistemini uyarıcı işlevlere sahip takviyeleri reçete edebilir. 6. Pulmoner Hipertansiyon Bu hastalık gurubunda yer alan pulmoner hipertansiyon tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmeyip, farklı sebeplere bağlı olarak meydana gelen bir durum olarak ifade edilmektedir. Pulmoner hipertansiyon, akciğerlerin etrafındaki pulmoner arterlerde yüksek tansiyon anlamına gelir. Bu da vücudun yeterli oksijen almasını çok zorlaştırır. Küçük ırk ve ileri yaşlı köpeklerde daha sık görülen pulmoner hipertansiyon ayrıca baygınlığa ve nefes darlığına da neden olabilir. Bu durum tedavi edilmediğinde konjestif kalp yetmezliği ve karın içinde sıvı birikmesi meydana gelebildiğinden acil veteriner bakımı gerektirir. Bu durumun tedavisi genellikle ömür boyu ilaç tedavisi ve rehabilitasyon terapisinden oluşur. 7. Çöken Trakea Köpeklerde trakea ya da soluk borusu çöktüğünde sıklıkla kuru ve kornaya benzer bir öksürük ortaya çıkar. Bu, genellikle boyun tasması kullanma ve tasmanın çok sert çekilmesi nedeniyle boyun ve nefes borusunun hasar görmesi nedeniyle oluşur. Aşırı kilolu ve obez köpekler ve Yorkies, Chihuahuas gibi küçük boyutlu köpek ırkları trakeanın çökmesine yatkındır. Çökmenin şiddetine göre tedaviler farklılaşmakta ve duruma göre ameliyat da gerekebilmektedir. 8. Kalp Hastalıkları Kalp hastalığı genellikle köpeklerin öksürmesine neden olur. Bunun nedeni genellikle akciğerlerin etrafında sıvı birikmesidir. Öksürükler genelde hafiftir ancak sıklıkla tekrarlanır ve dinlenme durumunda tetiklenir. Kalp hastalığı köpeklerde acil veteriner hekim tedavisi gerektiren hayatı tehdit eden bir durumdur. Kalp hastalıklarının tedavisi hastalığın türüne özel olmalıdır. Bazıları ameliyatla düzeltilebilirken, diğer durumlar bir veya birkaç ilaç kombinasyonunun kullanıldığı tıbbi tedaviyle yönetilebilir. Konjestif kalp yetmezliği olan köpeklerde vücuttaki fazla sıvının giderilmesine yardımcı olmak için düşük sodyumlu bir diyet önerilebilir. Kalp sorunları için kullanılan yaygın bir ilaç türü diüretiktir. Diüretikler idrar çıkışını artıran ilaçlardır. Bu ilaçlar kalp sorunu olan köpeklerde biriken sıvıların atılmasında önemli ve etkili araçlardır. Bir köpek kalp yetmezliğinden kaynaklanan bir krize girdiğinde diüretik kullanımı hayat kurtarıcı olabilir. Digoksin adı verilen dijital glikozit gibi bazı ilaçlar , kalp kası kasılma kuvvetini artırır, kalp atış hızını yavaşlatır ve kan basıncı reseptörlerinin daha iyi çalışmasını sağlar. Kalp yetmezliğini tedavi etmek için kullanılırlar. 9. Kalp Kurdu Yaşadığınız yere bağlı olarak, kalp kurdu hastalığı köpeklerde öksürüğün olası bir nedeni olabilir. Kalp kurtları sıcak bölgelerde daha yaygın olsa da, hastalığı bulaştıran sivrisineklerin olduğu her yerde kalp kurdu hastalığı riski vardır. Kalp kurdu hastalığı olan köpeklerin öksürüğü olabilir veya hiçbir belirti göstermeyebilirler. Bu durum köpeğin büyüklüğüne, barındırdıkları solucan sayısına ve köpeğin genel sağlığına bağlıdır. Köpeklerde kalp kurdunun belirtileri arasında; Tekrarlayan öksürük Düşük enerji Kilo kaybı İştah azalması bulunur. Şiddetli bir kalp kurdu istilasında bu belirtilere ek olarak; Sıvı birikmesinden kaynaklanan şişmiş karın da dahil olmak üzere kalp yetmezliği belirtileri de görülebilir. Kalp kurdu için kullanılan aşılar, önlemeye dair garanti sunmadığından her durumda yılda bir veya 2 defa kontrol edilmesi önerilir. Köpeklerde Öksürük Tedavisinde Destekleyici Alternatif Yöntemler Köpeklerde öksürüğe neden olan farklı durumların (bronşit, mide asidi reflüsü, mide rahatsızlıkları ve bazı alerjik reaksiyonlara bağlı öksürükler gibi) tedavi sürecine destek olarak eczanelerden rahatlıkla temin edebileceğiniz famotidin etken maddeli ilaçlar kullanılabilir (Famodin gibi) kullanılabilir. Famodin, mide asidi salgısını azaltarak mide rahatsızlıklarını tedavi etmek amacıyla da kullanılabilmektedir. Her 10 kg vücut ağırlığı için günde 2 defa 2,5 mg verilebilir. Öksürüğün hafifleyeceği birkaç günün sonunda kullanımı bırakılır. Öksürük otu olarak bilinen Tussilago farfara demlenip, soğuduktan sonra taze bir mamaya bir çay bardağı kadar karışıtırılıp verilebilir. Doğa ile uyumun getirdiği sağlıkla, huzurla ve güvenle...

Hepsini Görüntüle
bottom of page