1952'de, güneydoğu Amerika Birleşik Devletleri'nde köpeklerde ölümcül karaciğer hastalığı salgını meydana geldi.
Hepatit X olarak adlandırılan hastalık
Sarılık,
Uyuşukluk,
İştahsızlık,
Melena (Kanın görüldüğü veya çıplak gözle görülmediği koyu renkli, katran gibi dışkı),
Peteşi (kan pıhtılaşma bozukluğundan kaynaklanan ve geniş bir bölgeye yayılan küçük, yuvarlak, kahverengi-mor lekeler),
Burun kanaması ve
Hematemez (kusmukta kan görülmesi) ile karakterize edildi.
Etkilenen köpekler 1 ila 14 gün sonra hayatını kaybetti.
Bulguların, küflü mısırın yutulmasından sonra sığırlarda görülen bulgulara benzer olduğu kaydedildi ve yapılan uzun süreli ve ileri araştırmalar, hastalığın Aspergillus türü mantar tarafından üretilen aflatoksinlere maruziyetten kaynaklandığını ortaya koydu.
Aflatoksinlerin tanımlanmasından bu yana, insanlar, köpekler, kümes hayvanları ve çiftlik hayvanları dahil olmak üzere birçok türde zehirlenmeler tanımlanmıştır.
Aflatoksikoz; türe, maruziyete (doz ve süre) ve hayvanın beslenme durumuna (protein ve vitamin alımı) bağlı olarak değişen derecelerde karaciğer hasarına neden olur.
Dört doğal aflatoksinden (B1, B2, G1 ve G2) aflatoksin B1 en toksik olanıdır.
Aflatoksin Nedir?
Aflatoksinler, Aspergillus flavus adlı bir küf tarafından üretilen zehirli maddelerdir.
Aflatoksin seviyeleri köpeklerin vücudunda yeterince birikirse, hastalığa (aflatoksikoz), karaciğer hasarına, kan pıhtılaşması sorunlarına ve hatta ölüme neden olabilir.
Mamasında küf görmeseniz bile toksinler orada olabilir. Çünkü bu küf, fıstık, mısır ve diğer tahıllar gibi evcil hayvan maması bileşenlerinde büyümektedir.
Köpeklerde Aflatoksin Zehirlenmesi Sebepleri
Güvenli olmayan seviyelerde aflatoksin içeren yiyecekler yiyen köpeklerde aflatoksin zehirlenmesi gelişebilir.
Kedi ve köpekler günümüzde, insanların aksine, farklı gıda kombinasyonları ile beslenmezler ve genellikle uzun süreler boyunca aynı yiyecekleri yerler. Bir kedi veya köpeğin yiyeceği aflatoksin içeriyorsa, aynı yiyeceği yemeye devam ettikçe toksinler sisteminde birikebilir.
Aflatoksin zehirlenmesi, bir patili birey küflü mısır, tahıl, fıstık veya diğer aflatoksin bulaşmış yiyecekler yediğinde de meydana gelebilir.
Kedi ve Köpek Mamalarında Aflatoksin Oluşumuna Neden Olan Nedir?
Toksine neden olan küf (Aspergillus flavus), bitki dokusunun hasar gördüğü yerde büyüme eğilimindedir.
Bu durum, hava koşullarından veya böceklerden kaynaklanan fiziksel hasarın sonucu olabilir.
Kuru bir büyüme mevsiminin stresi de bunun nedeni olabilir.
Aflatoksinler, daha önce de belirttiğimiz gibi, mısır, fıstık, pirinç ve buğday gibi kalorisi yoğun tahıllarda yaygındır ve bu tahıllar kedi ve köpek mamalarına sıklıkla dahil edilir.
Zehirlenmeye Ne Kadar Aflatoksin Neden Olabilir?
Hayatınızdaki patili birey, genellikle, vücudundaki aflatoksin miktarı belirli bir seviyenin üzerine çıkmadan hastalık belirtileri göstermezler.
Bu da aflatoksin yükü fazla olan mamalardan çoğu zaman birkaç öğün yemesi anlamına gelir. “Çoğu zaman” denmesinin nedeni ise bunun köpeğin boyutuna ve yiyecekteki aflatoksin seviyelerine bağlı olarak değişebilmesidir.
Köpeklerin aflatoksinden etkilenme olasılığı özellikle yüksektir, çünkü çoğu kedi bu durumdaki bir mamayı yemeyi reddeder.
Ancak düşük konsantrasyonlar bile spesifik olarak bir kedi veya köpek için sadece bedensel yapısı nedeniyle kötü sonuçlar doğurabilir.
FDA, milyarda 20 parça (ppb) içeren evcil hayvan mamalarını kirli olarak kabul eder.
2021'de geri çağrılan evcil hayvan mamalarının ise 500 ppb'den fazla içerdiği analiz edildi.
Daha önce de 1998, 2005, 2011 ve 2013 yıllarında bazı kedi ve köpek mamaları yüksek aflatoksin seviyeleri nedeniyle geri çağrılmıştı.
Bazı köpekler aflatoksin zehirlenmesinin hiçbir evresinde belirti göstermeden karaciğer hasarı yaşayabilir ve aflatoksin yükü fazla olan yiyecekleri yemeye devam ettikleri için aniden ölebilirler.
Bazı durumlarda, aflatoksinler kan pıhtılaşmasını etkileyebilir ve uzun vadeli karaciğer sorunlarına ve/veya ölüme neden olabilir.
Hayatlarındaki patili bireylerin aflatoksinle kirlenmiş ürünler yediğinden şüphelenen ebeveynler acilen güvenilir ve alanında uzman bir veteriner hekimine başvurmalı ve şüphelenilen yiyecekleri vermeyi derhal bırakmalıdır.
Köpeklerde Aflatoksin Zehirlenmesi Belirtileri
Aflatoksin zehirlenmesi yaşayan köpeklerde hastalığın sinsi başlangıcı nedeniyle belirtiler çoğunlukla zehirlenmenin ileri evrelerinde kendisini gösterir.
Bazı köpekler aflatoksin zehirlenmesinin hiçbir evresinde belirti göstermeden aniden ölebilirler.
Hastalık ilerleyicidir ve vaka ölüm oranı yüksektir.
Bazı durumlarda, aflatoksinler kan pıhtılaşmasını etkileyebilir ve uzun vadeli karaciğer sorunlarına ve/veya ölüme neden olabilir.
Köpeklerde Aflatoksin Zehirlenmesi Belirtileri:
İştahsızlık
Uyuşukluk
Kusma
Sarılık
Hematokezi (dışkılama sırasında taze kanın bulaştığı dışkı durumudur. Kan tazedir ve dışkının sadece üzerindedir)
Melena(Kanın görüldüğü veya çıplak gözle görülmediği koyu renkli, katran gibi dışkı)
Hematemez (kusmukta kan görülmesi) bazen mevcuttur
Mukozal veya daha yaygın peteşi (kan pıhtılaşma bozukluğundan kaynaklanan ve geniş bir bölgeye yayılan küçük, yuvarlak, kahverengi-mor lekelerdir)
Hastalarda periferik ödem (kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği ve travma gibi sebeplerle köpeğin sırtı dışında hemen her bölgesinde görülebilen ve genelde birden fazla olması durumunda muayene gerektiren şişlikler)
Asit (köpeğin karnının sıvıyla dolduğu ciddi ve yaşamı tehdit eden durum)
Poliüri (büyük hacimli idrarın bilinçli olarak boşaltılmasıyla tanımlanır)
Polidipsi (sürekli veya ani artan susuzluk)
Yaygın intravasküler koagülasyon (DIC) (kan damarlarında pıhtı) vakalarında trombositopeni (kandaki trombosit miktarının düşük olması) görülebilir. -Hematolojik parametreler aksi takdirde dikkate değer değildir.-
Karaciğer enzim aktiviteleri (alanin transaminaz, alkalen fosfataz, aspartat transaminaz, gama-glutamiltransferaz) ve
Toplam bilirubin konsantrasyonları yükselir ve kolesterol ve albümin konsantrasyonları azalır.
Koagülasyon (Pıhtılaşma: Kandaki çok küçük ve çekirdeksiz bir hücre olan kan pulcukları sayesinde, kanın havayla temas sonrası tortu hâline gelmesidir.) profilleri genellikle belirgin şekilde anormaldir,
Kanın pıhtılaşma süresi uzar ve azalmış antitrombin ve
Protein C konsantrasyonları (atardamar içinde pıhtı gelişmesine neden olabilir) vardır.
Karaciğer biyopsi örneklerinin doku incelemeleri karaciğerde yağlanma, nekroz (karaciğerdeki hücrelerin ani ölümü ile karaciğer fonksiyonunun hızlı ve ani kaybı) ve iltihaplanmayı ortaya koymaktadır.
Safra kanalı proliferasyonu (hücre artışı) mevcuttur ve safra kanalları tıkanmış olabilir.
Gıda veya Doku Analizi
Akut karaciğer yetmezliği belirtileri gösteren herhangi bir köpekte ilk düşünülmesi gereken aflatoksin maruziyetidir.
Klinik belirtiler aflatoksin zehirlenmesine özel değildir.
Kesin tanı için şüpheli gıda analiz edilmeli veya doku örneklerinde toksinler belirlenmelidir.
Aflatoksinler idrarda tespit edilebilse de metabolitlerin vücuttan hızla temizlenebilmesi maruziyet sonrası tespiti zorlaştırır.
Tedavi
Aflatoksinler için bir panzehir yoktur.
Bu nedenle tedavinin amacı genellikle ek maruziyeti önlemek için aflatoksin kaynağını ortadan kaldırmak (örneğin, aflatoksinle kirlenmiş mama ile beslenmesini durdurmak), hayvanın sistemindeki belirli kan ve biyokimyasal dengesizliklerin destekleyici bakım yönetimini sağlamaktır.
Son derece şiddetli veya hızlı başlangıçlı aflatoksin zehirlenmesi vakaları o kadar hızlı ilerleyebilir ki maruz kalan köpek herhangi bir tedavi almadan önce de ölebilir.
Ölümcül olmayan aflatoksin dozlarına maruz kalan köpekler hayatta kalabilir, ancak karaciğer hasarı gibi uzun vadeli sağlık sorunları yaşayacakları da önemli bir gerçektir.
Detoks
Aflatoksinler genellikle sindirim sisteminden emilene kadar zehirlenme belirtileri göstermezler.
Bu nedenle, köpeğin aflatoksin bulaşmış bir yiyeceği henüz yemiş olması -ki bu nadiren olur- gibi bir durum yoksa kusturmanın bir etkisi olmayacaktır.
Aflatoksinler emildikten sonra karaciğerde hızla sindirilir ve toksinler vücutta iki ay kadar kalabilir.
Aflatoksinler için spesifik panzehirler bulunmamış olsa da, birkaç tedavi toksinlerin metabolizmasını ve atılım hızını arttırabilir.
N-asetilsistein: Karaciğer kan akışı, oksijen ekstraksiyonu ve hücre hasarına karşı koruma sağlayan glutatyon dışı ürünlerin oluşumu üzerinde faydalı etkileri vardır.
%5'lik bir çözelti (20%'lik çözelti steril su veya tuzlu çözelti ile 1:4 oranında seyreltilebilir) intravenöz (20 dakika boyunca) veya oral yoldan uygulanır. İntravenöz kullanım için etiketlenmemiş ürünler 0,2-μm'lik bir şırınga filtresi gerektirir. 140 mg/kg'lık bir yükleme dozu intravenöz olarak bir kez verilir ve ardından bir ila üç gün boyunca her dört ila altı saatte bir intravenöz olarak verilen 50 ila 70 mg/kg'lık bir idame dozu verilir.
S-adenosilmetionin (SAMe): SAMe, GSH sentezi için öncüllerin bulunabilirliğini artırmak için kullanılan bir süper besindir. Yapılan çalışmalar SAMe'nin karaciğer hastalığı olan insanlarda ve insan olmayan primatlarda kolestasis (safra akışının yavaşlaması ya da durması) ve fibrozu ( bir dokudaki ya da organdaki yoğun bağ dokusu artışına bağlı olarak ortaya çıkan katılaşma) azalttığı kanıtlanmıştır.
Köpeklerde önerilen doz, haftalarca veya aylarca ihtiyaç duyulduğunda günde bir kez oral yoldan verilen 17 ila 20 mg/kg'dır. Denosyl (Nutramax Laboratories) ve Zentonil (Vétoquinol), her biri üç tablet boyutu sunan SAMe veterinerlik ürünleridir. İdeal olarak, bu ürünler emilimi artırmak için aç karnına verilmelidir.
Devedikeni (Silymarin): Silymarin'deki silybin-fosfatidilkolin kompleksi GSH üretimini artırır ve belirli toksinlerin biyoaktivasyonunu önler. Silymarin ayrıca normal hepatositleri (bağırsaklardan emilen besin maddelerinin vücuda yararlı hâle getirildiği hücrelerin genel adı) koruyabilir, hepatositlerin yenilenmesini destekleyebilir ve serbest radikal temizleyici ve antioksidan olarak görev yapabilir.
Köpeklerde silymarin için standart bir terapötik doz belirlenmemiştir. Öneriler 7 ila 15 mg/kg/gün (insan verilerine dayanarak) ile 50 ila 150 mg/kg/gün ( köpeklerde Amanita phalloides hepatotoxicoisisine dayanarak) arasında değişmektedir.
E Vitamini: E Vitamini, lipid peroksitlerinin (oksitlenmiş yağ) oluşumunu engelleyerek aflatoksin maruziyetinde koruyucu bir etkiye sahip olabilen yağda çözünen bir vitamindir.
Aflatoksin zehirlenmesinde safra tıkanıklığının varlığı nedeniyle, E vitamininin oral emilimi azalabilir.
Önerilen dozaj günde iki kez ağızdan alınan 100 ila 400 IU'dur.
L-Karnitin: Esas olarak karaciğer tarafından sentezlenen bir amino asit türevidir. Yağ asidi taşınmasında ve mitokondriyal fonksiyonda rol oynar. L-karnitin takviyesi ile aflatoksin maruziyetinde antioksidan etkilerin arttığı bulunmuştur.
L-karnitin, karaciğer yağlanması olan kedilerde yağ asitlerinin harekete geçirilmesine yardımcı olur, ancak aflatoksin zehirlenmesi yaşayan köpeklerde benzer bir aktiviteye sahip olup olmadığı bilinmemektedir.
Kedilerde önerilen doz, iki ila dört hafta boyunca günde bir kez oral yoldan verilen 50 ila 100 mg/kg'dır.
Spirulina: Tamamen temiz bir spirulina güçlü bir antioksidandır. İçerisindeki antioksidan ögelere ek oldukça yüksek oranda c-phycocyanin içerir. Balık çiftliklerinde ve farelerde yaşanan aflatoksin zehirlenmelerindeki destekleyici etkisi kanıtlanmıştır ancak köpeklerde benzer bir aktiviteye sahip olup olmadığı bilinmemektedir.
İki hafta boyunca her gün 1000 mg/kg BW verilen (kilosu başına 1 gram) spirulina ile PCNA ekspresyonunun yükselmiş serum seviyeleri azaltıldı. Oksidatif stresi ve lipid peroksidasyon belirteçlerini doza bağlı bir şekilde düşürdü.
Kanamanın Kontrolü
Aflatoksikozlu köpeklerde acil ve yaşamı tehdit eden bir endişe artan kanama eğilimidir.
Pıhtılaşma faktörlerini desteklemek için sabit oranda dondurulmuş plazma takviyesi yapmak gerekebilir. Hasta orta ila şiddetli derecede anemikse, taze tam kan tercih edilir.
K Vitamini: Pıhtılaşma sorunlarına sebep olan faktörlerden biri, safra kanallarının tıkanmasına bağlı olarak K Vitamini emiliminin engellenmesi ve K Vitamini eksikliğidir.
Pıhtılaşma faktörlerinin üretiminin azalmasına ek olarak, K vitamini eksikliği aflatoksin zehirlenmesi ile görülen pıhtılaşma eksikliklerine katkıda bulunabilir.
Yapılan çalışmalar K1 vitamini ile tedavinin pıhtılaşma anormalliklerini iyileştirdiğini, ancak çözmediğini gösterilmiştir.
K vitamini, oral K vitamininin emiliminin azalması nedeniyle deri altı uygulama da tercih edilebilir. 1 ila 5 mg/kg dozunda deri altı veya oral yoldan verilmelidir.
Diğerleri
Aflatoksin kaynaklı karaciğer hastalığında faydalı olabilecek diğer takviyeler:
Çinko,
Ursodeoksikolik Asit (safra tıkanıklığı olan hastalarda kullanılmamalıdır),
Fosfatidilkolin
C Vitamini
A vitamini
Sıvı Desteği
Hastanın asit-baz durumunu ve elektrolit ve kan glikoz konsantrasyonlarını düzenli olarak izleyin ve sıvıları buna göre ayarlayın.
Hipernatremi varsa, üçte bir ila yarı güçte tuzlu su çözeltisi önerilir.
Antibiyotikler
Akut karaciğer hastalığında sindirim sistemi bariyerinin bozulması nedeniyle, zehirlenmiş hastalarda gram negatif bakterilere yönelik antibiyotiklerin kullanılması önerilir.
Metronidazol, amoksisilin, ampisilin, sefaleksin veya sefadroksil ile birlikte kullanılabilir.
Metronidazol, günde iki kez, kilogram başına 5 mg verilebilir.
Aflatoksin zehirlenmesi yaşayan köpeklerde kusma sıklıkla ilerler.
Kusma Tedavisi İçin
Metoklopramid içeren ilaçlar iyi bir seçimdir.
Kusma metoklopramid tedavisine dirençliyse, dolasetron veya ondansetron eklemek rahatlama sağlayabilir.
Ülseri Yönetmek ve Sindirim Sistemindeki Asidi Azaltmak İçin
Sukralfat (Antepsin) ,
Famotidin (Famodin) ve diğer gastrointestinal koruyucular da düşünülebilir.
Hepatik Ensefalopati Kontrolü
Hepatik ensefalopati (HE), karaciğer hastalığına ikincil olarak gelişen nörolojik bir durumdur.
Karaciğer düzgün çalışamadığında, kan kimyasında normal beyin işlevini değiştiren değişikliklere neden olur.
Belirtileri
Denge kaybı,
Fazla salya
Nöbetler
Bazı köpekler
Ağlayabilir,
Kas titremeleri görülebilir ve/veya
Ani körlük yaşayabilir,
Başını nesnelere bastırabilir.
Durum şiddetli ve akutsa;
Beyindeki ödemi (şişliği) azaltmak için mannitol veya hipertonik tuzlu su
Amonyak seviyelerini düşürmek için L-ornitin L-aspartat (LOLA) içeren intravenöz tedaviye ihtiyacı olabilir.
Nöbetler diazepam, levetiracetam (Keppra) veya fenobarbital gibi antikonvülsan ilaçlarla kontrol edilir.
Hepatik ensefalopatiyi kötüleştiren kana emilebilen protein metabolitleri üreten kolon bakterilerini azaltmak için lavmanlar kullanılabilir.
Durumu stabil hale geldiğinde;
Belirtilerin görülmesine sebep olan faktörlerden amonyak gibi protein parçalanma ürünlerinin miktarını düşürmeye yardımcı olmak için diyetin protein içeriği azaltılır ve bu protein de vegan kaynaklardan alınır.
Metronidazol, amoksisilin ve neomisin gibi antibiyotikler veya laktuloz gibi diğer ilaçlar bağırsaklardaki bakteri popülasyonunu değiştirmek ve amonyak dahil olmak üzere belirli protein metabolitlerinin üretimini daha da azaltmak için kullanılır.
Amonyak seviyelerini düşürmeye yardımcı olmak için çinko takviyesi ve probiyotikler de önerilebilir.
Karaciğeri koruyarak altta yatan karaciğer hastalığının tedavisini desteklemek için;
S-adenosilmetionin,
E Vitamini,
Devedikeni (Silymarin) ve
Ursodeoksikolik Asit tedavisi uygulanabilir.
Bu takviyelerin devam eden karaciğer hasarını azalttığı ve kalan işlevsel karaciğer dokusunun sağlıklı kalmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir.
Aflatoksin maruziyetiyle birleştirilmiş yüksek proteinli bir diyetin, karaciğer lezyonlarının artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak, düşük proteinli diyetler de hastaları subakut (kronik ve akut arasında) zehirlenme durumuna yatkın hale getiriyor gibi görünmektedir.
Bu nedenle, iyileşen ve/veya hepatik ensefalopati şüphesi olmayan köpeklere dengeli bir köpek diyeti verilmelidir. Hepatik ensefalopati vakalarında çoğunlukla damar yolu ile besleme tercih edilebilir.
Takip
Aflatoksin zehirlenmesi yaşayan hastaların;
Klinik belirtileri,
Hepatik enzim aktiviteleri,
Elektrolit, kolesterol ve bilirubin konsantrasyonları,
Pıhtılaşma parametreleri ve
Hepatik fonksiyonları sık sık kontrol edilmeli;
DIC (kan damarlarında pıhtı),
Hepatik ensefalopati( karaciğer yetmezliğinin bir sonucu olarak değişen bilinç düzeyi) ve
Şiddetli kanama belirtilerine özellikle dikkat edilmelidir.
İyileşen köpekler periyodik serum kimya profilleri ve karaciğer fonksiyon testlerinden ( safra asidi testi gibi) geçmelidir.
Aflatoksin yutma öyküsü olan ancak biyokimyasal veya hematolojik anormallikler için klinik belirtileri olmayan köpekler de aynı testlerden geçmelidir çünkü aflatoksin zehirlenmesinin klinik belirtileri her zaman belirgin olmayabilir ve erken tedavi ağır hastalık ve ölüm ihtimalini azaltır.
Aflatoksin Zehirlenmesi Yaşamış Köpeklerin Uzun Dönem Sağlığı
Aflatoksin zehirlenmesi yaşamış köpekler kronik karaciğer hastalığı yaşayabilir ve karaciğerde iyi huylu kitle geliştirmeye yatkın olabilir.
Sizin Yapmanız Gerekenler
Aflatoksin içeren ürünlere dokunan kişilerin aflatoksin zehirlenmesi riski altında olduğunu gösteren bir kanıt yoktur. Ancak patili birey ebeveynlerinin kedi ve köpek mamalarına ve ödüllerine dokunduktan sonra her zaman ellerini yıkamaları önerilir.
Kedi veya köpeğinizde uyuşukluk, iştahsızlık, kusma, sarılık (karaciğer hasarı nedeniyle gözlerde, diş etlerinde veya ciltte sarımsı renk), açıklanamayan morarma veya kanama ve/veya ishal gibi aflatoksin zehirlenmesi belirtileri varsa, derhal bir veteriner hekime başvurun.
Kediniz veya köpeğiniz bir veteriner hekime görünmeden önce ölürse ve olası bir aflatoksin maruziyetinden şüpheleniyorsanız, ölüm nedenini belirlemek için bir otopsi (nekropsi) yapmanın uygun olup olmadığını görüşmek üzere veteriner hekiminize başvurun.
Veteriner hekiminize, hayatınızdaki patili bireye hangi yiyecek veya ödülleri verdiğinizi ve maruz kalmış olabileceği diğer yiyecek veya maddeler dahil olmak üzere tam bir beslenme geçmişi sağlayın.
Parti numarası ve son kullanma tarihi dahil olmak üzere mamasının etiketinin bir fotoğrafını çekmeniz yararlı olabilir.
Veteriner hekim yiyeceğin aflatoksin kaynağı olduğundan şüphelenirse, parti koduna ve son kullanma tarihine sahip olmak, ilgili bakanlıklarca bu durumun tam olarak ne zaman meydana geldiğinin ve başka hangi ürünlerin etkilenmiş olabileceğinin belirlenmesine yardımcı olur.
Bu da diğer köpeklerin hastalanmasını veya ölümünü önlemeye yardımcı olabilir.
Bu ürünleri başka hayvanlara vermeyin,
Çöpe atmadan önce tüm paketi, koli bandıyla, asla yırtılıp ulaşılamayacak şekilde iyice bantlayın.
Hem elinizdeki, kullandığınız ürünü saklamanız hem de aynı seriden bir başka ürüne daha ulaşıp satın almanız ve açmaksızın bulundurmanız da önemlidir. Bu, test ve şikayet sürecinizde ihtiyaç duyulması durumunda faydalı olacaktır.
Test gerekli değilse, lütfen pakette belirtilen şirketle iletişime geçin ve ürünleri çocukların, evcil ve yabani hayvanların erişemeyeceği şekilde imha etmeleri konusunda kayıtlı bilgi verin.
Hayatınızdaki patili birey genel olarak sağlıklıysa, ancak yine de mamasındaki olası aflatoksin bulaşması konusunda endişeleriniz varsa, özellikle özel veya kısıtlı bir beslenme gerektiren başka sağlık sorunları varsa, beslenmesinde değişiklik yapmadan önce güvenilir ve alanında uzman bir veteriner hekime danışmanız en iyisidir.
Özetle
Köpeklerde aflatoksinle kirlenmiş yiyeceklerin tüketilmesi, sıklıkla karaciğer yetmezliğiyle sonuçlanan ciddi karaciğer hasarına neden olur.
Aflatoksinin panzehiri yoktur ancak temel unsurları karaciğeri destekleyici takviyeler, sıvı tedavisi, kan bileşeni tedavisi, K1 vitamini, antiemetikler ve gastrointestinal koruyucular olan tedavi uygulanabilir..
Aflatoksin zehirlenmesi, belirtilerini gösteren çoğu hastada ölümcül olsa da, bazı köpekler uzun süreli bakımla yavaş yavaş iyileşebilir.
Doğa ile uyumun getirdiği sağlıkla, huzurla ve güvenle...
Kaynak ve Referanslar
Comments