Vahşetin Matematiği: 300 Kadın mı, 4 Köpek Saldırısı mı? Çarpık Güvenlik Önceliği
- pitho blog

- 9 Eki
- 4 dakikada okunur
Vicdanın Sesi Neden Bu Kadar Kısık?
Omuzlarımız, artık taşıyamadığımız yüklerin altında kaldı. Ekonomik zorluklar, belirsizlikler, umutsuzluk, toplumsal çürüme, kaos... Ancak son günlerde gündeme oturan sokak hayvanları meselesi, bu yüklerin üstüne içimizi dağlayan bir utanç daha ekledi ve aslında her biri yükü de ayrı ayrı biraz daha arttırdı.
Kaynağını toplumun ruhundan, gerçeğinden, adaletten ve yaşam hakkının kuıtsallığından değil; spekülasyondan, yalan haberden, istisnalardan alan yasalar; kedileri de köpekleri de toplayıp barınaklara göndermeyi, aslında gördüğümüz ve bildiğimiz gibi öldürmeyi hedefliyor.
Görüntüler vahşeti gözler önüne seriyor; hayvanlarımızın işkenceyle ölüme terk edildiği barınaklar, işe alınma kriterlerinin empati yoksunluğu olduğundan şüphe etmemize neden olan belediye görevlilerinin çağ dışı, akıl almaz eylemleri.

Bu yazı, sadece hayvanseverler için değil; bu gidişattan rahatsız olan, vicdanı sızlayan ve çözüm arayan herkes için yazıldı. Gelin, bu vahşeti sadece duygusal tepkilerle değil, somut gerçeklerle konuşalım ve ortak bir merhamet cephesi kuralım.
Sadece "iyi biri", sadece "hayvansever" ya da sadece "zeki" olarak üstesinden gelinemeyecek bir vahşet, kötülük ve akıl tutulmasının ortasındayız. "Çok iyi, yüce gönüllü, zeki ve akıllı" ama en önemlisi "birlik" olmak zorundayız. Kendi sınırlarımızı biz zorlamazsak, sınırlarımızdan vazgeçmek zorunda kalacağız.
Türkiye’deki Gerçekler: Ölüm Cezasına Değer mi?
Bu adımlar "güvenlik" ve "halk sağlığı" adına atılıyor. Ancak rakamlar, önceliklerimizin ne kadar çarpık olduğunu ve hayvanlara uygulanan cezaların akıl ve vicdan dışı olduğunu gösteriyor:
Can Kaybı ve Gerçek Risk Kıyaslaması
Risk Faktörü | Yıllık Ortalama Vaka Sayısı (2021-2024) |
Erkekler Tarafından Öldürülen Kadın Sayısı | Yılda ortalama 300-350 kişi.(2021: 280, 2022: 334, 2023: 315, 2024: 394) |
Şiddet Sonucu Ölen Çocuk Sayısı | Yılda ortalama 20-40 kişi (yalnızca cinayet/şiddet kaynaklı ölümler). |
Kuduzdan İnsan Ölümü (Köpek Kaynaklı) | Yılda ortalama 1 kişi. |
Kedi Kaynaklı Hastalıklar | SIFIR |
Köpek Isırması Kaynaklı Ölüm | Yılda ortalama 4 kişi (2.5 yılda toplam 10 kişi). |
Peki Cezası Ne Kadar? İnsan Adaleti, Hayvan İnfazı Kıyaslaması
Yılda yüzlerce can alan insan failler ile, çoğunlukla korkuyla saldıran hayvanların karşılaştığı sonuçlar arasındaki uçurum, toplumsal önceliklerimizin ne kadar çarpık olduğunu gösteriyor.
Türkiye’de, cezasızlık kültürü sebebiyle insan hayatına kastedip indirim alanlar varken, sokakta yaşayan hayvanlara yönelik çözüm, ne yazık ki en ağır cezayı, yani toptan infazı, türün kıyımını dayatıyor.
O zaman sayısal verilerle, hatta sütuna "diğer ülkelerde böyle sokakta hayvan yok" cümlesinde örnek olarak gösterilen "diğer ülkeler"i de ekleyerek karşılaştıralım.
Failler ve Suçlar | Türkiye'de Uygulanan Hukuki Sonuç | Batı Ülkelerinde Uygulama |
Kadın/Çocuk Cinayetleri İşleyen İnsan Failler | 2020 yılındaki İnfaz Yasası değişikliği ile genel suçlarda %50'ye düşürülmüştür. Üstüne TCK md. 62 ile ek 61'ya kadar "iyi hal indirimi" uygulanır. Sonuç: Ağırlaştırılmış Müebbet (ömür boyu hapis) cezası dahi, koşullu salıverme sonrası fiilen en fazla 36 yıl yatmaya düşer. Ancak faillerin büyük kısmının çeşitli indirimler sonucu 20 yıldan az sürede tahliye olur. Bazı davalarda beraat, zaman aşımı veya Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) gibi kararlarla hapis yatmayabilir. | Genellikle gerçek ömür boyu hapis (şartlı tahliye imkanı olmaksızın müebbet) veya çok uzun süreli (80-90 yıl) ağır hapis. |
"Tehlike" Arz Eden Sokak Hayvanı | O hayvan ve ülkedeki bütün türdeşleri için: Toplama, barınakta ölüme terk edilme, hedef gösterme, türün tamamına gösterilen şiddet ve vahşeti normalleştirme veya doğrudan infaz (ötenazi). | İlgili hayvanın gözetim altına alınması ve rehabilitasyonu. Türdeşlerinin daima kısırlaştırılması, aşılanması. Gerektiğinde ise yaşam hakkına saygılı, çocukların da daima ziyaretine açık, hava koşullarına uygun, düzenli olarak temizlendikleri, beslendikleri, oyun oynadıkları alanlarda barındırılması. İnsanlığın gerektirdiği ve çocuklarımızın öğrenmesini isteyeceğimiz gibi. |

İnsan failler indirim alırken, doğuştan gelen zekâsı düşük ve savunmasız olan bir hayvana tek bir "hata" için tüm türüyle birlikte ölüm cezası vermek, hangi vicdana veya hangi mantığa sığar?
Bu, basitçe şeytani bir planın, ekonomik ve toplumsal sorunlardan dikkati dağıtmak için kullandığı vahşi bir manevra olmaktan öteye gitmediğine dair iddiaları haklı çıkarmaz mı?
Bu vahşeti desteklemek, toplumda şiddetin her formunu normalleştirmekten başka bir işe yarar mı?
Çocuklarımıza bu tavrı, bu tutumu öğretmek istediğimizden emin miyiz? İnsanlığın bu olduğu bir ülkede geliştirecekleri hayatta kalma yöntemleriyle, çağ atlayan dünyada kabul görebileceklerine gerçekten inanıyor muyuz? Eğer inanıyorsak hiçbir ülke tarafından ziyarete dahi kabul edilmememizin nedeni nedir?
Çözüm Bir Kanun Değil, Vicdan ve Bütçe Meselesi
Yaptığımız bu kıyaslama ve vicdan muhasebesi, ölüm cezasının sokak hayvanları için değil, esasen cezasızlık kültürüyle büyüyen insan failler için caydırıcı olması gerektiğini göstermektedir.
Bir yanda en ağır suçları işleyip en fazla 15−20 yıl içinde tahliye olanlar, diğer yanda ise varoluşları için en ağır ceza olan infazla karşılaşan hayvanlar. Bu, bir güvenlik sorunu değil, bir adalet ve merhamet krizidir. Bu kriz sadece bugün için değil, toplumumuzun geleceği için de korku vericidir.
Tek Çözüm Önerisi ve Ortak Çağrı:
Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde ve komşularımızda kanıtlanmış olan tek çözüm, acilen ve tam bütçeyle hayata geçirilmelidir:
Kısırlaştır, Aşıla, Yerinde Yaşat (KAY) Metodu: Hayvanların toplu infazına veya toplama kamplarına son verilmeli. Merkezi hükümet ve yerel yönetimler, veteriner odaları ile işbirliği yaparak, yüksek bütçe ve ivedilikle devasa bir kısırlaştırma seferberliği başlatmalıdır.
Tolerans Yok: Kısırlaştırma oranları %70'in üzerine çıkana kadar, sokak hayvanlarına yönelik her türlü şiddet ve kötü muameleye karşı en ağır cezalar uygulanmalı ve bu konuda cezasızlığa asla izin verilmemelidir.
Vicdanımız bu vahşeti reddederken, aklımız ve rakamlarımız bize tek bir çözümü işaret ediyor:
Öldürmeyi değil, yaşatmayı ve yönetmeyi seçmek. Çünkü bir toplumun medeniyet düzeyi, en savunmasız üyelerine gösterdiği muamele ile ölçülür.
Doğa ile uyumun getirdiği sağlıkla, huzurla ve güvenle...





Yorumlar