Beyin Sisi Nedir?
Genellikle bulutlu bir duygu, “orada değilmiş gibi hissetmek”, “rüyadaymış hissi” olarak tanımlanan beyin sisi, oldukça sinir bozucu olabilir. Ancak iyileşme mümkündür. Belirtilerinizi görmezden gelmemek ise önemlidir. Çünkü beyin sisi tedavi edilmezse yaşam kalitenizi etkiler ve parkinson, hafıza kaybı, alzheimer, obezite, anormal adet görme ve şeker hastalığı
gibi başka sorunlara ya da önemli hastalıklara yol açabilir.
Beyin Sisi Sebepleri Nelerdir?
Beyin sisi; dalgınlık, kafa karışıklığı, unutkanlık, odaklanma ve zihinsel netlik eksikliği ile karakterizedir. Bunun nedeni aşırı çalışma, mobbinge maruz kalma, uykusuzluk, stres, sağlıklı beslenme eksikliği, bilgisayarda çok fazla zaman geçirme olabilir.
Beyin sisinin sebebi, hücresel düzeyde iltihaplanma ve ruh halinizi, enerjinizi ve odaklanmanızı belirleyen hormonlardaki değişikliklerdir.
Tipik olarak hormonal dengesizliklere neden olan ve stresle şiddetlenen bir yaşam tarzına dayansa da beyin sisi birden çok faktöre bağlı olabilir.
Elektromanyetik radyasyon: Bilgisayar, cep telefonu ve tabletlerin uzun süre kullanımından kaynaklanabilir.
Stres: Gelecek kaygısı, mobbinge maruz kalma gibi faktörler beyne giden kan akışını azaltır ve hafızanın zayıflamasına neden olur
Düzensiz Uyku
Beslenme Eksiklikleri: Amino asitler, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar yönünden zayıf bir beslenme tarzından kaynaklanabilir ve bu noktada düzensiz uykuya da bağlanıyor olabilir. Örneğin Pitho Spirulina gibi l-triptofan yönünden zengin gıdalar, vücudun melatonin salgılamasını sağlayarak uyku düzenini de desteklemektedir.
Toksinler: Havada, suda ve besinlerde bulunan kimyasal maddeler ve ilaçlardan kaynaklanabilir.
Beyin Sisi Nasıl Geçer?
Beyin sisi tedavisi, beyin sisinin nedenine bağlıdır. Ancak genel olarak yaşam tarzı değişiklileri gereklidir.
1. Bilgisayar ve cep telefonunda daha az zaman harcayın - Kendinize, ara vermeyi ve o ana odaklanmayı hatırlatın.
2. Stres faktörünüzü ortadan kaldıramıyorsanız bakış açınızı değiştirmeye ya da l-triptofan yönünden zengin gıdalarla beslenerek serotonin ve melatonin hormonu salgılamanızı desteklemeye çalışın.
3. Diyetinizi değiştirin. Vitamin, mineral, antioksidan ve aminoasitler yönünden zengin gıdalarla beslenin.
4. Satın aldığınız gıdaların güvenilir olmasına dikkat edin. Yetişme koşullarına olabildiğince hakim olabildiğiniz toksinlerden arınmış gıdaları tercih edin.
5. Gerçekten ihtiyacınız olmaksızın, doktorunuz tarafından belirtilmeden ilaç kullanmaktan kaçının. Örneğin kas ağrılarınız için kas gevşetici kullanmaktan önceki seçeneğiniz egzersiz yapmak, stres durumunda anti-depresanlardan önceki seçeneğiniz triptofan içeren sağlıklı gıdalarla beslenirken bakış açınızı değiştirmek olsun.
6. Yeterince uyuyun - Günde 7-8 saat, saat 22:00'de veya en geç gece yarısında yatın. Bu noktada da uyku düzeninizi sağlayan melatonin hormonu salgılayabilmek için triptofan yönünden zengin gıdalarla beslendiğinize emin olun.
7. Düzenli olarak egzersiz yapın – Zamanınızın olmadığını düşünüyorsanız, zamanınızı alan diğer aktivitelerinizi gözden geçirip, kendiniz için günde sadece yarım saatlik egzersize zaman açın. Örneğin telefonda geçirdiğiniz yarım saatin 15 dakikasını ve televizyon izlerken geçirdiğiniz 1 saatin 15 dakikasını alıp egzersiz zamanınıza ekleyebilirsiniz. Böylece aynı anda hem elektromanyetik radyasyona daha az maruz kalıp hem de vücudunuz ve zihniniz için gereken egzersizi kendinize hediye edebilirsiniz.
8. Öğleden sonra alkol, sigara ve kahve içmekten kaçının – Uyku düzeninizi sağlamak isterken ihtiyacınız olan son tüketim tercihi bunlar olacaktır. Öğleden sonra boyunca tamamen tüketmemek sizin için daha fazla strese neden olacaksa en azından azaltmaya odaklanın.
9. Eğlenceli aktiviteler bulunun – Farkındalığınızı azalmaksızın eğlenmenizi sağlayan aktiveyi keşfedin. Kimisi için kitap okumak, kimisi için puzzle yapmak, kimisi içi bir müzik aleti çalmak, kimisi için örgü örmek ya da oyun oynamak olabilir. Ama gününüzü programlarken “gerekli” olanlar arasında eğlenceli aktivitelerin de bulunmasına özen gösterin.
Beyin Sisi Belirtileri Nelerdir?
Prof. Dr. Derya Uludüz “Beyin sisi için kendinize 10 maddelik bir değerlendirme yapın, en az 4 tanesi sizde varsa siz beyin sisine yakalanmışsınız demektir.” diyor ve ekliyor, “Burada en önemli ipucu tablonun ani ortaya çıkmasıdır. Yani 1 ay önce bu yakınmalar yokken yakın zamanda birden başlamış olması önemli.” Ve maddeleri şöyle sıralıyor:
Birdenbire unutkan olmaya başladım, çok dikkatim dağılıyor, işe başlıyorum ama bitirmekte zorlanıyorum.
Kafam o kadar dağınık ki, düşüncelerimi bir türlü açığa çıkaramıyorum.
Karar vermede çok zorlanıyorum
Evde eşyaları kaybetmeye başladım, bir şeyleri bir yerlere koyuyorum ama bulamıyorum
Her şey rüya gibi geliyor
Çoklu görevleri yapmakta zorlanıyorum
Uyku sorunlarım başladı, uykuya dalamıyorum gece sık uyanıyorum
Güne mutsuz başlıyorum, sabahları yorgun isteksiz kalkıyorum
Gün içinde öfke nöbetlerim var, moralim sürekli dalgalı
Çok yorgun ve halsiz hissediyorum
Bu yakınmalardan en az 4 tanesi sizde varsa beyin sisiniz var demektir.
Beyin Sisine İyi Gelen Gıdalar Neler?
Sağlıklı Yağlar: Beyin fonksiyonlarını, motor becerileri ve görüşü geliştirebilir.
Pitho Spirulina’da doğada sadece anne sütünde ve üstün hasat kalitesindeki Pitho Spirulina’da bulunan tüm esansiyel aminoasitler, omega 3-6-9 yağ asitleri ve GLA (Gama Linolenik Asit) dengeli bir şekilde yer alır.
Antioksidanlar: Maruz kalmak zorunda olduğumuz toksinlerden arınmak ve bağışıklık tepkimizi güçlendirmek için antioksidanlar gereklidir. Pitho Spirulina güçlü bir antioksidan kaynağı olan c-phycocyanin içerir. İçerdiği ½14 c-phycocyanin üzerine yapılan araştırmalarla antioksidan ve antiinflamatuar etkileri kanıtlanmıştır. Bunun yanı sıra Pitho Spirulina doğadaki en zengin beta-karoten (provitamin a) kaynağıdır. En yüksek oranda klorofile sahip yeşil sebzelerden 22 kat fazla klorofil içerir.
B Kompleks Vitaminleri: Kolin kimyasal olarak B grubu vitaminlerle ilişkilidir. Kolin, hafıza, ruh hali ve zekayı düzenlemede önemli bir rol oynayan bir nörotransmitter olan asetilkolini üretmek için gereklidir.
Esansiyel Aminoasitler: Esansiyel yani temel aminoasitler, vücut tarafından doğal metabolik süreçler dahilinde üretilemeyen dolayısıyla beslenme yoluyla vücudumuza alabildiğimiz aminoasitlerdir. Proteinlerin temel yapıtaşı olan aminoasitler vücut fonksiyonlarının devamlılığında hayati bir rol oynarlar ve genetik işlevleri yerine getirirler. Amino asitler dengeli bir ruh halinin yaratılmasında etkilidir ve aynı zamanda uyku kalitesini de iyileştirir.
Doğa ile uyumun getidiği sağlıkla, huzurla ve güvenle...
Kaynak ve Referanslar
Comments